Hüseyin TUNÇAY

Hüseyin TUNÇAY

htuncay45@gmail.com

Bal

29 Aralık 2017 - 11:10

Yaratılmış her varlığın kendine has özellikleri var elbette. Dikkatimizi verdiğimizde ya da onlarla ilgili ilginç haber ve görüntüler olduğunda incelemeye başlar, yeni bilgilerin kapısını aralarız.
                  Benim, özellikle yaptıkları iş ve eserlere bakarak;   arı, karınca ve örümcekler dikkatimi çeker. Yıllar evvel tütün tarlasında şahit olduğum karıncalarla ilgili bir gözlemim hâlâ aklımdan çıkmıyor: Annem, doğradığı karpuz ve kavun kabuklarını kuzularımıza yem olsun diye damın kenarında bir naylonun üzerine sermişti. Sabahın erken saatlerinde bizden önce uyanan karıncalar çoktan işbaşı yapmış, kendilerinden kat kat büyük karpuz çekirdeklerini muazzam bir iş bölümüyle yuvalarına taşıyorlar. Bu güzel tabloyu bozan, aylak aylak gezen, halk tabiriyle 'arazi olan' karınca, görevli iki arkadaşı tarafından başından ve ayaklarından tutulup gereği yapılmak üzere yuvasına götürülüyor. Tabii iş bölümünü bozan karıncanın akıbetini bilmiyorum. Önemli olan bu hayvanların müthiş organizasyonu'
                 Size esas bahsetmek istediğim, şifa kaynağı olarak gördüğümüz bal. Bu besin maddesini üreten mühendis arıların hayatı bir başka yazının konusudur. Arkadaşımın çıkardığı dergide, bal konusundaki bilgileri okuyunca paylaşmanın lüzumuna inandım. Biliyorsunuz, günümüzde artık hiç kimsenin sözü senet değil. Bal alırken de bazı bilgilerin aklımızda olması gerekir. Büyük kentlerde denetim biraz daha fazla olduğundan genellikle köy ve küçük yerleşim merkezlerini seçen sahtekar kişiler; bal kıvamında kaynattıkları şekere, limon suyu, koku esansı ve çok az miktarda da bal karıştırarak satarlar. Fiyatı cazip geldiği için pek çok vatandaşımızı kandırırlar.
                 Bal; arıların poleni aldığı çiçeğe, kovan türlerine ve yaşadıkları yöreye göre isimlendiriliyor. Satın alırken bu özellikler ve kullanım amacımız tercihimize yön vermelidir. Türkiye Kalkınma Vakfı (TKV) gibi ciddi bal üreticisi kurumlar polen sayısına göre gruplandırma yapar ve isimlendirirler. Şöyle ki;
                  Çiçek Balı: İçinde çiçek poleni olan balın adıdır.
                  Narenciye Balı: Polen sayısı, diğer çiçeklere göre narenciye oranı yüksek baldır.
                  Yayla Balı ( Binbir Çiçek): Polen sayısı karışık yani çok farklı çiçeklerin poleninden oluşan balın adıdır.
                  Çam Balı: Balda polen yoksa çam balıdır. Basra Balı ya da Salgı Balı diye de isimlendirilen bu bal; sonbaharda Bodrum, Marmaris, Aydın, Çanakkale ve Batı Anadolu'nun denize yakın çam   ormanlarından elde edilir. Diğerlerine göre fiyatı ucuzdur.
                  Kestane Balı: Kestane ağaçlarından elde edilir. Antiseptiktir ve antibiyotiktir. Dikkatli kullanmak gerekir.
                  Anzer Balı: Çok tanınmış bal türümüz, Rize İkizdere ilçesi Anzer Yaylası'nda üretilir. 90 tanesi endemik 500 bitki türü barındıran bu yaylamızın rakımı 5.000 metredir.
                   Bir daha söyleyelim, bal ve diğer ürünleri tüketirken ölçülü olmalı, hastalıklarımız ile diğer hassasiyetlerimiz göz ardı edilmemelidir. Bilinçsizce yapılan tüketimler zehirlenmelere sebep olabilmektedir.
                  Balın dışında arılardan elde ettiğimiz, insan sağlığına son derece faydalı başka ürünler de var.
                  Polen: Arıların, çiçeğin erkek üreme organlarından getirdikleri tozlarıdır. Vitamin, mineral ve protein bakımında zengindir.
                  Arı Sütü: Peteklerin üzerindeki ana arı gözleri bozularak elde edilir. Beş ana arı gözünden ancak 1 gram arı sütü elde edilir. Çok değerli bir üründür.
                  Propolis: Arıların bitkilerin yaprak, sap ve tomurcuklarından topladıkları çok güçlü antioksidan ve antimikrobiyal etkilere sahip üründür. Arılar tarafından, kovandaki mikropları yok etmek ve kovanın sterilizasyonu için kullanılmaktadır.
                  Donan ve Katılaşan Bal İyi midir?
                  Hemen cevap verelim. Donan, katılaşan, kristalleşen bal, iyi baldır. Bal, toplandığı nektar kaynağına göre ve arıların salgı bezlerinin faaliyetlerine bağlı olarak yaklaşık 15 çeşit doğal şekeri barındırır. Glikoz oranı arttıkça donma ihtimali yükselir. Ballar 18-24 C° de saklanmalıdır. Ballar, 14 C° de kristalleşir, 21-27 C° de ise bozulabilir. 
                  Şifa kaynağı bu mükemmel besin kaynağını alırken doğal yöntemlerle üretildiğine dikkat etmeli, güvenilir kişi ve kurumlardan almalı ve lüzumu kadar tüketmeliyiz. Çocuklarımızın damaklarını da bu harika besinle  -tabii bıktırmadan-  tanıştırmalıyız.
KAYNAKLAR:
1- Gönül Eri Dergisi Kasım-Aralık 2017 s. 8,9,10,11
2- Türkiye Kalkınma Vakfı (http://www.tkvbal.com/)

Bu yazı 1982 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum