"Ah o eski bayramlar bir başka güzeldi!” diyen annemin hissiyatını, onun yaşına yaklaştıkça anlayabildim.
Aslında özlenen eski muhabbetlerdi, “Bir derdin mi var?” diye soran eski komşulardı, akşam eve gelen babamın "Nasılsın hanım?" sözleriydi belki de...
Annemin bayram özlemini, kendi dilinden anlattıkları ile paylaşacağım sizlerle.
"Bayrama on gün kala komşularla birleşir, sırayla birbirimize yardım ederek baklavalarımızı, oturtmalarımızı yapardık. Oturtma tatlısı bizim 'Bayram öncesi tadına bakıverelim tatlısı' idi.
Kurban Bayramı, Ramazan Bayramı arifesinde mutlaka kabirler ziyaret edilirdi. Şehir içindeki mezarlıklar ziyaret edenlerle dolup taşardı. Arife günü adeta ölmüşlerin bayramı gibi olurdu. Çoluk çocuk dualar edilerek, rahmetlilere ait anılardan bahsedilirdi. Görmediğimiz aile büyüklerini, özlem duygularının yoğun olduğu o günlerde daha da iyi tanırdık.
Bayram sabahı ise erkenden kalkılır, evdeki bayram sofrası hazırlıklarına başlanılır, erkekler namaza uğurlanırdı. Bayram namazında dede ve babaya çocuklar da eşlik ederdi. Nesilden nesile geçen değerlerimiz böylece yaşama geçirilirdi.
Bayram namazından sonra evin babası namaz dönüşü mutlaka baklavanın tadına tepside bakardı. İlk tadım merasiminden geçen baklavayı, kahvaltıda hep birlikte yerdik. Bayram kahvaltısı da şimdikiler gibi değildi: Pirinç çorbası, et kavurması, pilav ve baklava...
Bayramda gelen misafirlerimize odadaki ocağa sürülerek cezvede ağır ağır pişen kahveyi yanında baklava ile ikram ederdik. Tadına doyum olmazdı.
Öpülen eller, çocuklara verilen harçlıklar ve üzerimizde yeni diktirdiğimiz 'bir yakalık' dediğimiz yeni elbiseler ve kunduralar... Ev halkı yeni bayramlıklarımızı giyerek bayramı karşılardık.
Aşağı Gördes'te bayramlarda gündüz kadınlar matinesine sinemaya gidilirdi, filmleri seyretmek, seyredemeyenlere anlatmak öyle güzeldi ki..."
“Bayramlar küs olanların barışmalarına fırsat veren güzel günlerdi.”, Gördes'in tanınmış, sözü sohbeti sayılır kişileri bayram öncesi küs olan tarafları evlerine davet eder, barıştırırlardı." diyen annemin anlattıklarında saygı, sevgi, vefa, dostluk, dayanışma vardı. En güzeli de “Arkanda biz varız!” diyen güzel insanların varlığı... Böyle olunca insanın sırtı yere gelmez denir ya, işte tam da öyle…
O güzel insanlar bizlere ders niteliğinde ne güzel adet ve gelenekler bırakmışlar. Bu yaşananlarda özümüze iyi gelen tüm güzel davranışları sergilemekteler.
Sizlere tüm güzellikleri içinde barındıran, hasret kalanları buluşturan, küslerin barışacağı, dostlukların bayram ziyaretleriyle pekişeceği, çocukların heyecanlarıyla şenlendireceği, doya doya yaşayacağımız bir Ramazan Bayramı diliyorum .
Tüm Sevdiklerim....
YORUMLAR