Begonvil, küçük sarı yıldız şeklindeki gerçek çiçeklerinin etrafını genelde pembe, mor, leylak ve kırmızı renklerde çiçek şeklinde farklılaşmış yapraklar çevreleyen, güneşi seven, tırmanıcı, ağaçsı bir bitkidir. Çok çabuk uzayan sürgünlerini iplerle bağlayarak, tak gibi bahçe kapısı üzerinden geçirebilir, duvar boyunca dolaştırabilir, terasınıza ya da çatınızın üzerine çıkarabilirsiniz.
Begonvil çiçeği anlamı, çiçekli sarmaşık demektir. Neşeli görünümü ve parlak renkleriyle begonvil çiçeklerini Yunanistan’ın beyaz badanalı, okyanus mavisi panjurlu evleriyle ünlü turizm cenneti Santorini adasında, Alaçatı’da, Bodrum’da, Kaş ve Kalkan’da ve denize yakın yerlerdeki bütün şehirlerde görebilirsiniz.
Doksanlı yılların sonlarında Alanya’da, sahipleri Hollandalı olan bir sitede çalışmaya başlamıştım. Sitenin adı Begonvil Bahçesi anlamına gelen Bougainville Garden idi. Hemen her villanın önüne binaların tepeside doğru saracak şekilde begonvil fidanları dikilmişti. Madem sitenin adı begonvil bahçesiydi biz de siteyi çepeçevre dolanan bahçe duvarlarının kenarlarına pembeli morlu, sarılı kırmızılı ve leylak renkli begonviller diktik. Birkaç yıl sonra bahçe duvarı yerine siteyi çepeçevre dolanan rengârenk begonvil çiçekleri görünüyordu.
Begonvillerin koyu yeşil gür yaprakları vardı. Bu gür yaprakların arasına saklanmış aynı yeşillikte olduğu için genellikle fark edilmeyen uzun ve etkili dikenleri oluyordu. Beugoinville Garden’deki bahçıvan arkadaş begonvilleri budarken ya da budanmış dalları bahçenin dışına atmaya çalışırken, kalın ve dayanıklı bez eldivenlerine rağmen her seferinde ellerine diken batmasına engel olamazdı.
Ellerine diken batınca da her seferinde can havliyle “Hay sana çiçek diyenin” diye başlayan, gerisini burada yazamayacağım bir takım hayali eylemlerle süslenmiş uzunca bir küfür savururdu. Begonvil bir çiçekti, çiçek olmasına da galiba dikenleri biraz fazla agresifti. Güle nispet Begonvil de dikensiz olmuyordu işte.
Çalıştığımız otellerin bahçelerinde mutlaka yaz boyunca üzeri çiçeklerle dolu begonvil bitkileri olurdu. Kat görevlisi kızlardan biri hemen makası kapar, bahçeden kestiği begonvil çiçekleriyle, balayı ve evlilik yıldönümü gibi özel günleri olan misafirlerin yataklarının üzerine pembe veya mor kalpler yapardı. Keza garsonlar da özel günleri olan misafirlerin masalarını begonvil çiçekleriyle süsler yemek sonrası yüklü bir bahşişle ödüllendirilirlerdi. Yaz aşklarının sıkça yaşandığı ama güllerin pahalı olduğu Akdeniz akşamlarında, begonvil çiçeklerinin sıkça yeri gelirdi.
Temmuz ayı sonlarına doğru Menemen’e yaptığım ziyarette Mehmet Öğretmenim gaz tenekesi içerisinde yetiştirilmiş büyükçe bir begonvil fidanı hediye etmişti. Bizim buralarda iklimden dolayı begonvil çiçeğine pek rastlanmazdı. Kuzey rüzgârlarının soğuğundan korumak için begonvil fidanını zeytin villanın güney cephesine dikmeliydim. Bir ay kadar begonvil fidanın üzerine titredikten sonra ilk çiçekler görünmeye başladı.
Şeffafa yakın mor renklerde görünen bu ilk begonvil çiçekleri, zeytin villada ve hatta belki de Yayakırıldık köyünde açan ilk begonvil çiçekleriydi ve çok güzel görünüyorlardı. Gittikçe renkler koyulaşacak ve çok daha güzel görüneceklerdi. Bu arada önümüz kıştı. Bir taraftan da onları soğuktan korumak için nasıl sarıp sarmalamam gerektiğini düşünüyordum. Begonvil çiçekleri gibi rengârenk, pırıl pırıl günleriniz olsun.
YORUMLAR