Merhaba sevgili okurlar,
Drina Köprüsü’nü gördünüz mü bilmiyorum ama bu köprüyü görenlerin çok şanslı olduğunu düşünüyorum. Ben köprüyü görmedim ancak kitabını okudum. Gönül isterdi ki Köprü’nün üzerinde Kapiya denilen yerde bu kitabı okuyayım, okudukça orada yaşananlara, asırlara zaman tüneline girmiş gibi tanıklık edeyim.
Okuma kulübümüzün belirlediği kitaplardan biriydi Drina Köprüsü. Kitabı okuduk, başta hepimiz biraz zorlandık ama sonuçta bitirdik okumayı. Dünya edebiyatında yer edinmiş ecdat yadigârı çok güzel bir köprü olduğunu öğrenmiş olduk.
Osmanlı İmparatorluğu döneminde 1571 yılında Bosna Hersek'in doğusundaki Vişegrad şehrinde köprünün inşası başlatılmıştır. Yapımı beş yıl sürmüştür. Drina Nehri üzerine yaptırılan bu köprü, Mimar Sinan'ın Balkanlar'daki en önemli mühürlerinden biridir.
İvo Andriç, eserde köprünün yapılışından 20. yüzyıla kadar Balkanlarda gerçekleşen olayları ve Balkan insanın yaşantısını anlatıyor. 350 yıllık bir zaman dilimine yer veriyor. Herkes gelip geçiyor, zaman değişiyor; insanlar, yaşananlar değişiyor ama Köprü dimdik ayakta kalıyor. Değişmeyen hep yerinde duran göz alıcı güzelliği ile hem Müslümanların hem Hıristiyanların çok sevdiği Köprü yerinde duruyor taa ki Birini Dünya Savaşı’ndaki bombardıman esnasında bir bölümünün yıkılışına kadar.
Drina Köprüsü adlı eseriyle Nobel Edebiyat Ödülü kazanan İvo Andriç Yugoslav yazarlardan biridir. Müslüman, Hıristiyan ayrımı yapmadan olayları anlatmış hümanist bir yazardır. Eserde anlatılan olaylar Vişegrad kasabasında geçiyor. Köprüyü yaptıran Vişegrad’a çok yakın Sokoloviç köyündendir. İleride Sokullu Mehmet Paşa diye anılacak olan bu çocuk, yeniçeri ağasının Balkanlardan topladığı diğer Hıristiyan çocuklarla birlikte İstanbul'a götürülür. İstanbul’da enderunda eğitim görür. Yıllar sonra bu çocuk sadrazamlığa kadar yükselir. Yaşadığı yeri ve oradan ayrılışını unutmayan Sokullu, Drina Köprüsü’nü yaptırarak Vişegrad’a gönül borcunu ödemiştir.
Yazar romanda iki yakayı birleştiren, bununla birlikte Doğu ile Batı kültürü arasında bağ kuran Drina Köprüsü’nü başkahraman olarak seçmiştir. Köprü, kısa bir zamanda Bosna’yı Sırbistan’a oradan da Osmanlı İmparatorluğunun öteki bölgelerine bağlayan en güvenilir geçit hâline gelmiştir. Kasabanın büyüyüp gelişmesine yardım etmiş, önemli olayların geçtiği, tarihî dönüm noktalarının yaşandığı bir mekân olmuştur.
Şimdi ben sizlere kitabın içindeki olayları anlatmayacağım çünkü okumak isteyenler olabilir. Kitabın içinde birbirinden ilginç olaylar anlatılıyor. Mutlaka okunması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum. Keyifle okumanız dileğiyle…
YORUMLAR