Zaman, kılıcın ince ucu kadar keskin ve acımasız. Monoton günlerimize şükrettik sırada güzel çiçekli günlere kucağımızı açtık bekliyoruz. Biliyorum ve hissediyorum, geliyor o günler. Hali tavrıma neşrediyor. En çok da hüzünlü zamanlarımda hissediyorum bunu. Çünkü hüzün, mutluluğun habercisidir.
Hüznümü kabul ediyor ve onu seviyorum. Aşkı neva sırrına erişen bir olgunluk halindeyim. Neva hali diye bir hal var, mutluluğa bir hazırbulunuşluk hali. Aşk kapısında bekler. Kavuştuklarında ehil kimseye sırat olurlar.
Maşuğun gözünde bir perde vardır. Maşuk, çile sahibidir. Gam vardıryüreğinde. O gam, ona bir tılsımdır, onun nişanıdır. Yaradan vardır o nişanın hasmında. Sırata taşınma usülu var gamın aşkı halinde. Aşık, maşuğa sıratten ehildir. Testimiz kırık, içi gam yüklü. Ama bir neva hali var ki, birçok insanın gam olarak gördüğü nişanından arınmayacak sadece o nişanı yüreğinde taşıyacak ki, insandan ayrılıp; insanların yaptığını unutmadan “insan –ı kamil” seviyesine ulaşacak.
Aşk- ı nevayı usulünce yaşayacak, kalbin kabesi nevaya tavaf ediyor ki, haccını tamamlasın.
YORUMLAR