Ahmet İNCE

Ahmet İNCE

gordesgazetesi@gmail.com

Ekonomi Nereye Gidiyor?

02 Mayıs 2025 - 19:11 - Güncelleme: 02 Mayıs 2025 - 19:12

            Ekonomi, hukuk, siyaset ve diğerlerini nasıl konuşuruz ve anlatırız? Kendi terimleri ve kavramlarıyla elbette. Neden, niçin, nasıl sorularına o kavram ve terimlerle cevap bulmaya çalışırız. Eğer kavram ve terimler, sorulara ve kaygılara cevap veremez duruma gelmişse, ortada vahim ve sıkıntılı bir durum var demektir.
            Mesela ekonomide yaşadığımız, devasa bir dert var. Enflasyon canavarı, toplumsal dengeleri maddi olduğu kadar, manevi yönden de tahrip ediyor. Gelir adaletsizliği, geçim sıkıntısı, işsizlik, aşırı pahalılık ve diğerleri belimizi büküyor.
            Aslında bu hikâye 2018 yılında başladı. Paramız devalüe edildi. Dolar fırladı. Tartışmalar hemen başladı. “Dolar dolsa ne olur, dolmasa ne olur” ve “onların doları varsa, bizim de Allahımız var” söylemleri ayyuka çıktı. Ancak bu söylemler, meselenin tabiatını değiştirmekten uzaktı.
            2021 yılı Ekim ayından itibaren, enflasyon derdi belirgin biçimde hayatımıza girdi. Katmerleşerek ve tahribatını yaparak bugünlere gelindi. Faiz sebep, enflasyon sonuç tercihiyle ekonomide makas değiştirildi. Sonraki yıllarda görüldü ki bu makas değişimi, ekonomik dengeleri alt üst etti.
            İş daha kötüye gidince, tekrar rasyonel politikalara dönüldü. Yani bir makas daha değiştirildi. Hiçbir ekonomi, bu kadar makas değişimini kaldıramaz. İstikrar bozulur, dengeler sarsılır ve toparlanma zorlaşır.
            Mehmet Şimşek, bir yılı aşan bir sürede bir program uyguluyor. “Dezenflasyon ve sıkılaştırılmış para ve yüksek faiz politikası” adı verilen bu programın, bugüne kadar piyasalara pozitif bir etkisi olmadı.
            Dengeler hassastı. Halk tabiriyle dal dal duruyorduk. Mart ayında Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasıyla başlayan, hukuki davalar gündemimize oturdu. Piyasalar hemen tepki verdi. Dolar yükseldi. Borsa iki kez kapalı devre yaptı. Yabancı yatırımcıların çıkışları dikkat çekti. Merkez Bankası doları frenlemek için, 50 milyar doları eritmek zorunda kaldı. Bunun sonucu olarak, politika faizi %50 seviyesine çıktı. CDS (kredi risk puanı) yukarıya doğru fırladı.
            Ekonomide bu kadar yap-boz modeli uygulayarak, netice almak mümkün değildir.
            Mehmet Şimşek dış piyasalarda para bulmak ve yatırımcı çekmek için dolaşıyor ve temaslarda bulunuyor. Söylemlerinde, hep iyimser bir hava görülüyor. Ancak hayatın içi ve piyasa şartları, Mehmet Şimşek’in aksini söylüyor.
            Neden mi?
            Çünkü an itibarıyla, ülke ekonomisinin durumu, ekonomik terim ve kavramlarla açıklanamaz hale geldi. Enflasyonla bu şekilde mücadele edilmez. Bunun şartları var, bütün ekonomistler biliyor. Ancak yapılmıyor. Sadece enflasyonu idare etmeye çalışıyorlar. Dolayısıyla idare edilmeye çalışılan enflasyon, toplumun ahlaki değerlerini de tahrip ediyor. Hemen herkes enflasyona göre vaziyet almış durumda. Kimsenin dilinde kemik kalmamış. Mal ve hizmet sektöründe, fiyat algısı kaybolmuş. Herkes aklına ne geldi, o fiyatı söylüyor.
            Geçen yıldan beri, hızlı biçimde şirketlerin konkordato ve iflasları kimin dikkatini çekiyor. 50 yıllık firmalar iflas ediyor, kepenk kapatıyor. Binlerce insan işsiz kalıyor. 2024 yılında, iflas eden işletme sayısı 1723. Bu yılın ilk üç ayında, iflas ve konkordato talebinde bulunan şirket sayısı, neredeyse geçen yılın yarısına yaklaşmış.
            Kimin umurunda, kimin dikkatinde?
            Başta tekstil, inşaat, gıda, makine sektörleri olmak üzere işletmeler ve fabrikalar kapanıyor. Onların iflasları, piyasada domino etkisi yapıyor. Yani zincirleme bir çözülme yaşanıyor. Basında haber bile olmuyor. Gelişmeleri ekonomi haberlerinde ve sitelerinde takip ediyorum.
            Emekli maaşları çok düşük ve sıkıntı yaratıyor. Asgari ücret keza öyle. Bunları anlıyorum. Kapanan işletme ve fabrikaların işçileri ne kadar bilemiyorum. Onları düşünüyorum. Bir anda işsiz kalıyorlar. Asgari ücrete razı bir iş arıyorlar, ancak onu da bulamıyorlar.
            Hukuk düzeni bu kadar tartışmalı ve münakaşalı, siyaseti olabildiğince kavgalı olan ülkemin ekonomisi nereye gidiyor??
            Olup bitenler karşısında insan, çaresiz bir sessizliğe gömülüyor.
            Ne ekonomi, ne siyaset, nede hukuk kendi kavram ve terimleriyle ifade edilemeyecek bir duruma gelmiş.

Bu yazı 225 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum