Doç.Dr.İbrahim KOÇ

Doç.Dr.İbrahim KOÇ

49ibkoc@gmail.com

Anılarım-37

28 Kasım 2023 - 08:59 - Güncelleme: 28 Kasım 2023 - 09:00

Lisansüstünü Okumanın Yol Haritası
İkinci sınıfı okurken, konaklama ve ekonomik sorunlar ortadan kalktığı için kendimi derslere ve geleceğe dair planlar yapabilir hale gelmiştim. Mühendis olduktan sonra ne yapacaktım?  Şimdi bunları düşünebilirdim. Bunun için önümde iki ihtimal duruyordu. Birinci ihtimal mecburi hizmetimden dolayı Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü beni Harita Mühendisi kadrosunda çalıştırmak üzere Türkiye’nin herhangi bir yerine tayin eder orada çalışmaya başlayabilirim. Bunu yapabilmem için üniversiteden mezun olmam yeterlidir. İkinci ihtimal ise yüksek mühendis olmak için lisansüstünü de okumaktı. Benim tercihim ikincisiydi.
Bunu başarabilmem için master (lisansüstü, ihtisas) eğitimi almam şarttı. Lisansüstü eğitimi için dört yıllık mühendis diploması gerekiyordu. Bu diploma derecesinin de en az yüz üzerinden 70(yetmiş) olma koşulu vardı. Yani dört yıllık eğitim sürecindeki bütün derslerin sınıf geçme notlarının ortalaması en az yetmiş olmak zorundaydı. Bu koşulu sağlayan ve isteyen bütün mühendisler lisans üstü sınavına girebiliyorlar ve başarılı görülenler lisansüstü sınıfına girerek iki yıl okumak ve gerekli sınavları başarmak sureti ile yüksek mühendis unvanı ile okuldan mezun oluyorlardı. Üniversitemizin, benim öğrenciliğimdeki güncel geleneklerine göre hocalar, kendi asistanlarını bu yüksek mühendislerin arasından seçerler ve dersleri birlikte yürütürlerdi. 
Yüksek Mühendis olmak isteyen bir öğrenci, bu bilgilerin ayrımına ne kadar erken varırsa önlem alması o kadar erken olur. Zira bütün derslerden orta derece ile geçip mühendis olunabilir. Ancak yüksek mühendis eğitimi yapma şansı kaybolur. Ben bir yıl gecikmeyle bu bilgileri edindim. Bundan dolayı derslerden olabildiğince yüksek notlarla geçmeye çalıştım. Ayrıca birinci sınıftaki ilk yılın belirsizlikleri yüzünden bazı derslerimden başarı notlarımın 50 civarında olması, ikinci üçüncü ve dördüncü sınıf derslerine daha dikkatli çalışmamı gerektiriyordu. İkinci sınıfın başlarında bu bilgileri öğrenmiş ve yönümü tayin etmiştim.
Evden Öğrenci Yurduna Geçiş
İkinci sınıfın başlarında mezuniyet sonrası yol haritamın ana hatlarını belirleyip ona göre çalıştığım için daha başarılı olmaya başladım. Gültepe’deki kiralık evde yine üç arkadaş olarak kaldık. Samimi olduğum arkadaşlarımdan biri de Mustafa Gürçay, üniversiteye yakın olan Ortaköy Öğrenci yurdunda kalıyordu.
Harita Mühendisi olduktan sonra, kendisi uzun yıllar Bursa Belediyesi’nde Harita Mühendisi olarak çalıştıktan sonra emekli oldu. Şimdi (2023) itibariyle Bursa’da özel bir firmada mesleğini yapmaya devam ediyor. Yazdığım bu anılarım vesilesiyle kendisini aradım ve okul anılarından unutamadığı anılarını yazarak bana iletmesini rica ettim. Sağ olsun ricamı kabul etti ve bir yazı gönderdi.  Benim Ortaköy Öğrenci Yurdu’na geçiş hikayemi onun ifadeleri ile vermek istiyorum. Bana gönderdiği yazı aynen aşağıdaki gibidir.
                                                                                    01.09.2023/Bursa                 
Çok değerli Meslektaşım Sayın İbrahim Koç

Ben 1968 yılında Aydın Erkek Meslek Lisesinden mezun olduktan sonra eski adıyla İstanbul Devlet Mühendislik ve Mimarlık Akademisi yeni adı ile Yıldız Teknik Üniversitesi sınavlarına girdim ve şans eseri Harita Kadastro Mühendisliği Bölümünü kazandım.
Ancak meslek lisesinden mezun olduğum bölüm torna ve tesviye bölümü olduğundan Harita-Kadastro Bölümünü kazandığımdan hiç memnun olmadım. Çünkü amacım Makine mühendisi olmaktı.
Harita Kadastro Mühendisliği bölümüne kayıt olarak okula devam ediyorum ama, aklımda her zaman makine bölümüne nasıl geçebilirim hesapları vardı.
Harita Kadastro Bölümüne devam ederken sınavlarda aldığım notlar fena değildi ama, edindiğim bilginin ne işe yarayacağını bir türlü anlayamıyordum.
Sınıfın çoğunluğu Ankara Kadastro Meslek Lisesi Mezunu olduğu için bu arkadaşlarım verilen eğitimin ne işe yaradığını hemen anlıyorlardı.
Benim ölçme bilgisi sınavlarından Ahmet AKSOY gibi çok değerli hocamızdan oldukça iyi not alıyorum ama edinilen bilginin ne işe yarayacağını bilmediğim için kendisine anlamsız sorular sorduğumdan o da bana bu sorular ne biçim soru bana mantıklı soru sor kendini komik duruma düşürüyorsun deyince kendisine bir daha soru soramaz duruma düştüm.
Durum böyle olunca Harita ve Kadastro ilişkisinin ne olduğunu anlamak için anlamsız sorularımın cevabını verse verse sessiz ve sakin aynı zamanda güvenilir olarak gördüğüm İbrahim KOÇ verir diye düşündüm ve kafamı kurcalayan sorularımı sana sormaya başladım.
Ama tahminim doğru çıktı ve sende sabırla ve hiç bıkmadan sorularıma cevap verdin ve benim de moralim biraz düzelmeye başladı.
Soru sorma ile başlayan arkadaşlığımız zamanla daha da gelişti ve senin daha önce edindiğin meslek bilgilerinden daha fazla yararlanmak için seni Ortaköy Erkek Öğrenci Yurduna gelmeni ikna ettim ve yurdun okula yakın olması aynı zamanda yurt binasının İstanbul’un en iyi semtlerinden olan Ortaköy’de olması nedeniyle burada gezme ve ders çalışma düzenimiz daha düzenli hale geldi.
Okul stajlarının 2.’inci ve 3.’üncü sınıfta iken yapılması neticesinde pratik tecrübe de nispeten gelişti ve mesleğimi sever hale geldim.”
Durum böyle olunca derslerime daha istekli olarak çalıştım ve okul bitirme not ortalamam yüzde yetmişin üzerinde oldu ve okulun ihtisas imtihanına girmeyi hak ettik ve yapılan ihtisas bölümü imtihanını üç arkadaş kazanmış olduk.
Ama ne şanstır ki ihtisasta okuyabilmek için askerlik tecil işlemlerini yaptırmak için vatandaşı olduğum Yunanistan’a gittim ancak Yunanistan’da ihtisas eğitimi için askerlik tecil belgesini alamadığımdan Türkiye’ye dönüş yapamadım ve askere gitmek zorunda kaldım ve İhtisas(lisansüstü) eğitimimi yapamadım.
Askerliğimi tamamlandıktan sonra çalışmak için tekrar Türkiye’ye geldim ve ilk işim olarak Harita Müteahhitlik firmasında dört yıl çalıştım ve çok şanslıymışım ki burada mesleğimin tecrübesini kazandım ve burası benim için sanki ikinci üniversite hayatım oldu.
Bu arada evlilik hayatım oldu eşim Bursalı olduğundan, ayrıca akraba ve hemşerilerimin de çoğu Bursa’da olması sebebi ile Bursa’ya yerleşmeye karar verdik ve halen Bursa’da yaşamaktayız.
Evliliğimizden üç oğlumuz oldu bunlardan birinin Haritacılık mesleğine yatkın olduğunu anlamış olduğumdan onun üniversite tercih listesini Yıldız Teknik Üniversitesine girecek şekilde ben doldurdum ve bu oğlum Yıldız Teknik Üniversitesini kazanarak İbrahim KOÇ’un öğrencisi oldu.
Kendisiyle en yakın zamanda görüşmek üzere etrafı ormanlarla çevrili sessiz Gördes’te eşi ile mutlu günler geçirmesini diliyorum.
                                                                                     Mustafa Gürçay

Arkadaşıma mesleği sevdirme konusunda biraz katkım olduysa ne mutlu bana. Arkadaşımın Ortaköy Yurdu’na gelmemi istemesi üzerine kredi ve yurtlar kurumuna ait yurtlarda kalmanın yollarını aramaya başladım. Bunun için Ortaköy’deki öğrenci yurdu için dilekçe ile başvurdum. Belli bir müddet sonra olumlu yanıt geldi. Gültepe’deki evden ayrılarak Ortaköy Öğrenci Yurdu’na yerleştim. Böylece üniversiteye daha yakın olmuştum. Ortaköy Öğrenci Yurdu, Yıldız Parkı’nın dibinde Ortaköy semtindeydi. Yürüyerek üniversiteme gidip gelebiliyordum. Üniversiteden çıkıp, Ertuğrul sitesi yönünde biraz ilerledikten sonra sağa kıvrılarak Yıldız Parkının duvarları boyunca Ortaköy Semtine kadar giden yolu takip edip ve Beşiktaş-Sarıyer sahil yoluna yaklaşık 150m kala sol tarafta, etrafı duvarlarla çevrili bahçe içinde bulunan Ortaköy Erkek Öğrenci Yurdu’na varırdım. Okuldan yurda giderken yürümesi oldukça kolaydı. Çünkü eğim hep aşağıya doğru idi. Fakat yurttan Üniversiteye gelinceye kadar yaklaşık 2 km hep yokuş çıkılması gerekiyordu. Bu yurtta çok rahat ettim. Yurdun önünde büyük bir ıhlamur ağacı vardı. Kaldığım odadan birinci boğaz köprüsü, bütün görkemiyle karşımdaydı. Bu yurtta kalırken boğaz köprüsünün inşaatını görebiliyordum. Kulelerin dikilişi ve tabliyelerin montajı adım adım izlenebiliyordu.
Yurtta, yukarıda anısını benimle paylaşan sınıf arkadaşım Mustafa Gürçay ile her konuda uyum içinde üniversite hayatımızı sürdürdük. Yurtta onun Yunanistan Türklerinden üniversitemizin farklı bölümlerinde okuyan arkadaşları da vardı. Bazen bir araya gelir sohbet ederdik.    Mustafa Gürçay çok iyi bir arkadaşımdı. Ders çalışırken zorlandığımız konularda tartışarak konuyu anlamaya çalışıyorduk. Her konuda birbirimize destek olurduk. Çalışkan, kadirşinas dost canlısı bir karakteri vardı. Memleketim olan Kıran köye de geldi. Evimizde belli bir süre kaldı. Yediğimizden yedi içtiğimizden içti. İstanbul’da Kartal’da halası vardı. Halasını ziyaretine beni götürdü. Hatta memleketi olan Yunanistan’a doğup büyüdüğü yere de davet etti fakat gerçekleşmedi.
Ortaköy Yurdunda daha verimli çalışma ortamına kavuştum. Banyo yapma imkânımız vardı. Ders çalışmak için salonları elverişli idi. Bu yurtta üniversiteyi bitirinceye kadar kaldım. Yatakhanemiz büyük bir salondu. Ranzalarda yatardık. Belki bu yatakhanede yaklaşık 10-12 kişi kalmış olabiliriz. Olumsuz bir olay hatırlamıyorum.

Bu yazı 398 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum