Ahmet İNCE

Ahmet İNCE

gordesgazetesi@gmail.com

Armağan Kitap

13 Ocak 2023 - 18:11 - Güncelleme: 13 Ocak 2023 - 18:13

Gördes’in kadim tarihinde istisna bir yeri olan, münevver bir aile ortamında yetişti. Zekiydi, çalışkandı. Öğrenim hayatının basamaklarını, hep koşarak çıktı. Yalnızca Gördes’in değil, bir milletin iftiharı olacak ufuklara böylece yelken açtı.
            O; bir askerdi, bir hekimdi, bir kültür insanıydı, bir bilgeydi.
            Göz hekimi olmak, çocukluk idealiydi. Öyle de oldu. Kaç hastasına şifa verdi, sayısı bilinmiyor. Kaç hekim yetiştirdi, sayısı bilinmiyor. Kaç darda kalmışa yardım etti bilinmiyor. Kaç kitap dağıttı bilinmiyor.
            Ağırbaşlı ama vakur, merhametli ama adil, sessiz ama bilgili olmayı hayatına nakış nakış işledi.
            Bir inanç ve iman adamı olarak yaşadı. Hiçbir hesaba ve kitaba sığmayan bir imandı bu. Kur’an’ın ifadesiyle “muttaki”, Nebi Muhammed’in örnekliği ile “el-emindi.”
            Yıllar su gibi akıp geçti. Bir ömrü, güzellik adına ne varsa, nakış nakış işleyerek geçirdi.
            Vakit geldi, yasal süre doldu.
            Bir ömür, bir ömre adanmış bilim insanlığı, kültür insanlığı emeklilikle bitmemeliydi.
            Gönülleri fetheden, dillerden düşmeyen bu şarkı böyle bitmemeliydi.
            Bu ülkede, çok az insana nasip olacak bu hikâye taçlanmalıydı.
            Öyle de oldu, olması gerekiyordu.
            Tıp ve Edebiyat dünyasındaki arkadaşları, onun için ölümsüz bir eser hazırladı. Bu bir armağan kitaptı. İsmini “S. Sami İlker Armağanı” koydular.
            Yaklaşık 400 sayfalık kitap, 4 bölümden oluşmuş. Dost Yazıları bölümünde 30 makale, Tıp Bilimi yazılarında 2 makale, Türklük Bilimi yazılarında tam 21 makale var. Son bölümde, S. Sami İlker’in hayat kesitinden fotoğraflar yer almış.
            Ihlamur Akademi yayınevi, kitabın hazırlanmasında büyük gayret ve emek sarf etmiş.
            Kitabın tanıtımı ve armağanı için, Manisa Taylan Restoranta, tüm yazarlar davet edildi. Böyle bir eserde makalem bulunmasından dolayı, son derece mutluyum. Ülkenin saygın bilim insanlarıyla, edebiyatçılarıyla, yazarlarıyla bir araya gelmek, bana büyük keyif verdi.
            Yemekte her bir yazar, Sami İlker’i anlattı. Bu müthiş bir sanat gösterisiydi. Onunla ilgili bilmediğimiz, meğer daha neler varmış.
            Bir ömrün, böyle bir şaheserle taçlandırılması, kaç insana nasip olur.
            Bu nasipkarlık, Sami İlker’e anasının ak süt gibi helaldir.
            Sami İlker hoca, elbette bir kenara çekilecek değil. İlmini, kültürünü, irfanını yaşamaya ve yaşatmaya bundan sonra da devam edecek…

Bu yazı 732 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 1 Yorum
  • Hüseyin ÖZKAN
    1 yıl önce
    Hocam hepimizin doktoru, onu tanıdığım ve arkadaş olduğum için çok şanslılardan biriyim. Resmi görev tamam ancak asıl hizmet şimdi başlıyor.