Reklam
Reklam
Şükran AYKANAT

Şükran AYKANAT

sukranayk@gmail.com

Sevgi Çiçekleri

25 Kasım 2022 - 09:25 - Güncelleme: 25 Kasım 2022 - 09:29

     2005 yılında Van’ın Saray ilçesine atandım. Burası benim ilk görev yerimdi. Ege’nin bir ilçesinden gelen, o güne kadar Uşak’ın doğusuna bir kez olsun geçmeyen, yeni yetme bir öğretmen. Biraz korku, bolca heyecan… Hele ki, Saray’ın Van-İran sınırında olduğunu duyunca, rahmetli dedem, tutturdu gitmeyeceksin. “Biz bir tek sana bakamadık mı? İstifanı bas gel.’’ diye. Bizi ağlaya ağlaya yolcu ettiler. Babamla birlikte gittik, 2 gün sonrası memlekete geri döndü babam. Anne olunca anladım, onun hangi duygularla beni oraya bıraktığını…
      İlk gittiğim yıl bana 1. Sınıflar verildi. Ben onlara harfleri öğretirken, onlar da bana öğretmenliği öğretti. Ben o güzel yüzlü, ceylan gözlü çocukları 3 yıl okuttum. 3 yılın sonunda tayinim Akhisar’a çıktı. O çocuklarla öyle bağlar kurduk ki… Şimdi kimi hemşire, kimi astsubay, kimi mühendis, kimi de senarist oldu. Boy boy torunlarım oldu… Bu öğrencilerimle birbirimizde öyle güzel kaldık ki, birbirimizin gözlerinin içine baka baka, kalplerimizin hizasında bağlar kurduk.
      Onlara 3 yıl boyunca Gördes’in yerel gazetesini okudum. Gazeteyi komşumuz Ahmet İnce çıkarıyordu ve bana her hafta postalıyordu. Gazete Saray’a bir hafta rötarlı geliyordu. Saray, bugün bile günlük gazetelerin gelmediği 5 bin küçük nüfuslu bir ilçe. Gelen gazeteden uygun olan haberleri öğrencilerime aktarıyordum.
      Bir gün gazetede çıkan habere göre, Gördes’e yeni bir Yüksekokul binasının yapılacağını duyduk. Gördes, Saray ile öyle benziyor ki birbirine. İkisi de küçük ve şirin, sapa yolların ardında kalmış. Yüksekokul önceden derme çatma bir binada eğitim yapıyorken, yeni bir bina tahsis edilmezse, okulun Gördes’ten alınacağı söyleniyor. İş imkanlarının sınırlı olduğu ilçe için, üniversite öğrencilerinin olması öyle önemli ki… Gördesliler parti ayrımı gözetmeksizin önce bir dernek kurdular. Dernek canla başla çalışmaya başladı. Şehir dışındaki Gördesli işadamlarına maille, telefonla ulaştılar. Destek istediler. Gördesli kadınlar düzenledikleri kermeste gözleme, tarhana sattılar. Esnaf kendi aralarında para topladı. Kurban Bayramı’nda deriler, bağışlar toplandı. İlçedeki herkesin çabası ile inşaat devam etti. Büyük bir imece örneği gösterdiler.
      Bütün bu gelişmeleri gelen Gördes Gazetesi’nden ben ve öğrencilerim takip ediyorduk. Bir gün ellerinde bir zarf ve kumbara ile bana geldiler. Dediler ki, ‘’Ablalarımız, abilerimiz okulsuz kalmasın diye biz de para topladık. Öğretmenim bu mektupla birlikte gönderir misin? ‘’ Kumbarayı açtım. İçinden 60 lira çıktı. Miktar öyle az ki, ama anlamı ne büyük…
      Ahmet Amca’ya telefon açıp durumu anlattım. Çok hoşuna gitti. Yüksekokul Derneği’ndekilere de anlatmış. Öyle duygulanmışlar ki… O gece esnaflara dükkan açtırmışlar. 27 öğrencimin her biri için; ayakkabıdan çoraba, kazaktan topa, deftere kaleme kadar düşünülmüş koca bir sevgi paketi hazırlamışlar. Koliler okula geldi. Çocuklarımın gözlerindeki heyecanı görmeliydiniz. Havin, Hazar, Doğukan bana sarılıp ağladılar. Sınıfın içinde patlamış mısır gibi zıplayan 27 tane çocuk. Sevinçten havalara uçtular. Fotoğraflarını çekip Ahmet Amca’ya gönderdim. Gördes Gazetesi’ne haber olduk.
Aradan zaman geçip de, Manisa Valisi Celal Güvenç Gördes’e temel atma törenine gelince, bu olayı duyar. Çok hoşuna gider. ‘’O körpe yavruların gösterdiği ilgi her türlü takdirin üzerinde. Bu yardım etle tırnak olduğumuzun göstergesi. Kim ne yaparsa yapsın vatandaşlarımızın arasına nifak tohumu sokamayacak. Hem hep Batı’dan Doğu’ya mı yardım gidecek? Bu fedakarlık hepimize ders olmalı.’’ diyerek, bu olayın sadece yerel olarak kalmasını değil, ulusal basında da ses getirmesini ister.
       2008 Eylül ayında Akhisar’a tayinim çıktı. Üç yıl boyunca kurduğum arkadaşlıkları, öğrencilerimi ağlaya ağlaya bırakıp geldim. Bir gün beni Ahmet Amca aradı ve ‘’Şükran, önümüzdeki hafta sonu Yüksekokul açılışına geliyorsun değil mi?’’ dedi. Kesinlikle gelmelisin, sana sürprizimiz var, deyince, bana bir çiçek ya da onur belgesi vereceklerini düşündüm. Gördes’e gittiğimizde hayatımda unutamayacağım en büyük hediye bana verildi. Arkadaşlarını temsilen, Saray’dan iki öğrencim Rızvan Şaran ve Gül Çakıcı, babalarıyla birlikte karşımdaydı. Açılış törenine şeref konuğu olarak çağırılmışlar. Uçak biletleri dernek tarafından karşılanmış. Havaalanından alınan öğrencilerim hiç deniz görmediğini söyleyince, Alsancak tarafından Kordon’u gezdirerek Gördes’e getirilmişler. Sarıldık uzun uzun…
         Açılış günü kurdeleyi Manisa Valisi ile birlikte, Gül ve Rızvan kesti. Ne büyük gurur benim için, bir bilseniz. Tarifi yok… Meslek hayatımda belki de bunun önüne geçebilecek bir hikayem daha olmayacak belki. Hatırladıkça hala gözlerim doluyor gururla…
O dönemde terör örgütü sempatizanlarının kışkırtmasıyla, eylemlerde, polislere taş atan çocuklar, sevgi ve şefkatle yönlendirilince, ortaya böylesi yüz güldüren bir hikaye çıkıyor.
Şimdi Celal Bayar Üniversitesi, Gördes Meslek Yüksekokulu’nun kapısında Van Saraylı çocuklarımın adı yazıyor…
NOT: Bu yazı 24 Kasım Öğretmenler günü için Akhisar Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından, öğretmenler arasında düzenlenen  Anı Yarışmasında 3.lük ödülü almıştır.

Bu yazı 1680 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum