Kent lokantalarını çok duymuş ancak henüz deneyimlememiştim. Akhisar Kent Lokantasının önünden geçerken içerde bir kalabalık gördüm. Öğle saatleriydi. Zaten karnım da acıkmıştı.
Camekanda üç çeşit yemek 50 TL. yazıyordu. Bir dürümün veya ekmekarası atıştırmalığın yüz elli, iki yüz lira olduğu bir yerde elli liraya üç çeşit yemek inanılır gibi değildi. Kasada oturan genç bayan personele elli lira ödeyip elimde bir fiş ile benmarinin önünde sıraya girdim.
Boş bir tepsiye jelatin kağıda sarılmış tabldot ekmeği, temiz bir kaşık, bir pet bardak su ve 200 ml. ayran koyup benmariye yanaştım. Yemek servisinde görevli iki personel mercimek çorbası, tavuklu nohut ve pirinç pilavından oluşan menüyü tabaklara koyup uzattılar. Yemek fişime bakan olmadı.
Salon tıklım tıklım yemek yiyen vatandaşlarla doluydu. Genellikle üçüncü yaş grubundaki dar gelirli ve emekli vatandaşlardan oluşan müşterilerin arasında yeni boşalmış bir yer bulup oturdum. Salonda az sayıda hanım müşteri, bir zabıta nemuru ve bir iki de genç delikanlı yemek yiyordu. Göğsünde Akhisar Belediyesi amblemi olan siyah üniformalı iki genç bayan personel sürekli boşalan masaları silip sandalyeleri düzelterek yeni gelenlere yer açıyorlardı.
Yemeğini bitirenler boş tabakları tepsisiyle birlikte en arkadaki bulaşıkhane bankosunun üzerine bırakıyorlardı. Bulaşıkhane bölümünde de üniformalı iki bayan personel çalışıyordu.
Sağ taraftaki lavaboda sıvı sabun ile ellerini yıkayan müşteriler havluluktan çektikleri maraton el havluları ile kuruluyorlardı. Çalışanların hepsi genç ve orta yaşlı üniformalı bayanlardan oluşuyordu. Her taraf tertemizdi. Kendilerinden izin almadığım için müşterilerin ve personelin fotoğraflarını çekmedim. Kent lokantalarının önemini anlamak için yemek yiyenlerin sayısına bakmak yeterli. Yolu düşenlere tavsiye ederim. Sevgilerimle


YORUMLAR