Gülruh DEMİREL

Gülruh DEMİREL

gulruhdemirel123@gmail.com

Anılarla Geçmişin İzinde

09 Ekim 2025 - 12:02 - Güncelleme: 09 Ekim 2025 - 12:02

Zaman hızla akıp gidiyor. Bugün elimizin altında kolayca bulabildiğimiz pek çok şey, geçmişte yoktu. Ama o yokluk yıllarında bile sofralarımızda bereket, evlerimizde üretkenlik, komşuluklarda samimiyet vardı. Çocukluğuma dair anılar, kimi zaman bir çorbanın kokusuyla, kimi zaman bir sandıkta saklanan elbiseyle yeniden canlanıyor. İşte o günlerden kalan bazı izler…
Bugün market raflarında her şeyin kolayca bulunduğu bir dünyada yaşıyoruz. Oysa geçmişte, bu bolluğun olmadığı yıllarda bile sofralarımıza sağlıklı ve doğal ürünler girerdi. O dönemlerde “GDO” denseydi, çoğumuz “O da ne acaba?” diye şaşırırdık.
Çocukluğumda evlere çuvallarla alınan un  şeker pirinç hâlâ hafızamda taptaze. “Bu yıl bir çuval şekeri bitirdik” denilirdi. Yokluk yıllarında ninelerimiz, desenli un çuvallarını çocukları için  elbiseye dönüştürür, en sade eşyayı bile güzelleştirirdi. O çuvalları gördüklerinde ne kadar sevindiklerini şimdi daha iyi anlayabiliyorum.
Yumurta sofraların baş tacıydı. Hemen her evin bir kümesi olurdu. Sabah horozların sesiyle uyanır, ardından camiden yükselen ezanla güne başlanırdı. Gün, şükür ve dua ile başlar; tarlada, evde, dokuma tezgâhlarında, esnaflıkta devam ederdi. Boş vakit bulup keyif yapan büyükler pek görülmezdi.
Çocukluğumun Lezzeti: Yıtırmalı Çorba
Küçüklüğümde en sevdiğim yemek yumurtalı çorbaydı. Çocuk dilimle “yıtırmalı çorba” der, bazen inatla onu isterdim. Dün akşam, annemden istediğim o çorbayı bu kez annemin tarifiyle kendim pişirdim. Tarifi ise şöyleydi:
Tereyağında küçük doğranmış soğanları pembeleşinceye kadar kavurdum. Üzerine iki yumurtayı kırıp karıştırarak pişirdim. Ardından, bir kasede suyla açtığım iki yemek kaşığı unu ekledim. Biraz kaynayınca, işte o harika çorba ortaya çıktı. İlk yudumuyla bir anda çocukluğuma, annemin mutfağına döndüm.

Çılbırın İştah Açan Tadı
Diğer favorim ise çılbırdı… Suda usulca pişen yumurtanın yoğurtla buluştuğu, üzerine sarımsak kokusuyla kızdırılmış tereyağının gezdirildiği o lezzet… Daha sofraya gelmeden iştahı kabartan, evi mis gibi kokutan bir tattı.
İbrahim Çolak dedemin en sevdiği yemektir çılbır. Anneannem Zehra Çolak, mutfağa adım atar atmaz sanki zamanı durdurur, o hünerli elleriyle çarçabuk hazır ederdi.
O günlerin sıcaklığı, gülüşleri, mutfaktan yükselen tereyağı sesiyle birleşince… Çılbır yalnızca bir yemek değil, geçmişten bugüne uzanan bir hatıra olurdu.
Ne zaman o tadı ansam, anneannemin gülümseyişi ve dedemin “eline sağlık Zehra” deyişi gelir kulağıma.
Lezzet, anılarla buluşunca bambaşka oluyor…
Hünerli Eller, Hatıralı Elbiseler
Evlerde dikiş makineleri hiç boş durmazdı. Anneannemin elle çevirmeli Singer dikiş makinesi hâlâ bende. O makineye bakınca onun hünerli ellerini hatırlıyor, dualarımı gönderiyorum.
Annemin bana üç yaşımda diktiği uçuk mavi, yakaları nakışlı  tafta elbisem ise hâlâ sandıkta duruyor. Çocuk aklımla “tafta” diyemediğim için, “tahtamı giyeceğim” diye tuttururmuşum. Bugün o elbiseyi elime aldığımda hem annemin sevgisini hem de çocukluk heyecanımı yeniden yaşıyorum.
Nerede O Güzel İnsanlar?
Ve tabii komşuluklar… “Bugün seni göremedim, merak ettim” diyen, tütün tarlasına yardıma koşan, üzüntüyü ve sevinci paylaşan insanlar vardı. Bugün dönüp bakınca sormadan edemiyorum: O güzel insanlar şimdi nerede?
Geçmişi özlememek mümkün değil. O günlerin güzelliklerini yaşatan, şimdi aramızda olmayan büyüklerimize rahmet; hâlâ yaşamda olan güzel insanlara da selam ve sevgilerimi gönderiyorum. Hoşçakalın…

Bu yazı 769 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 3 Yorum
  • Ali iLHAN
    15 saat önce
    Helal olsun öğretmenim..Eski Türkiye özlemlerimizi anımsıyoruz sayenizde...Teşekkürler size..
  • Ahmet özdemir.
    1 gün önce
    O güzel hatıraları tekrar yaşayıp, hatırlattığın için.Selamlar.
  • Nezahat Çağlın
    2 gün önce
    Geçmişimizde yaşadığımız iyi izler bırakan kişileri anımsatan bu güzel yazı için tşk ederim..Hala yaşayan Harika büyüklerimi aramam gerektiğini hatırladığı için de sağolsun ..