Bir Asır Önce Gördes'te Neler Olmuş?
Ahmet İnce'nin Özel Haberi...

13 Haziran 2025 - 15:36 - Güncelleme: 13 Haziran 2025 - 15:38
Gördes nereden nereye gelmiş? Ya da nereden nereye gelememiş. Yaklaşık bir asır öncesine ait, iki gazete nüshası var önümde. Gördes Türk basınının gündeminde. Gündeme girecek kadar nüfusu, iktisadi ve sosyal hayatı var. Bununla birlikte kronik dertleri var.
Akşam gazetesinin 1 Eylül 1932 tarihli nüshasında, üst manşetten şöyle başlık atılmış; “Halı Memleketi Gördes Yeniden İnşa Ediliyor” Haberin giriş bölümü son derece ilginç: “Gördes garbi Anadolu’nun, güzel halıları ile nam salmış şirin bir kasabasıdır. İstiklal mücadelesi esnasında kasaba kâmilen yanmıştır. Fakat çalışkan halkı, burasını yeniden ve daha mamur bir surette inşa ediyor.”
1929 dünya ekonomik krizinden yani büyük buhrandan, Gördes halıcılığı da oldukça etkilenmiş. İhracat azalmış, Gördes halıcılığı sıkıntıya girmiş. Haberde halı yevmiyesinin 10 kuruş olduğu, köylerde bu rakamın 6 kuruşa indiği ifade ediliyor.
O yıllarda Gördes’in dışarıya bağlantısı; Borlu nahiyesi üzerinden Salihli’ye ulaşmakla sağlanıyor. Akhisar’a ise yol yok. Haberde bu durum, hayvanla bile takip edilecek bir güzergâhın olmadığı şeklinde dile getiriliyor.
O yıllarda ilk defa, Gördes- Akhisar arasına şose yol yapımı gerçekleştiriliyor. Peki, bu yol nasıl yapılmış? Gazetenin haberi şöyle; “Senelerden beri Akhisar-Gördes arasında, hayvanla bile nakliyat yapılmazken, bu defa Manisa’nın kıymetli ve faal valisi Fuat beyin himmetiyle, köy kanununa tevfikan muntazam denecek derecede bir şose açılmış ve otomobil seferleri başlamıştır.”
1982’ye kadar Gördesliler, işte o şose yoldan toz duman içerisinde Akhisar’a gidip geldiler. Bu hikâye tam 50 yıl devam etti. 12 Eylül döneminde bugünkü durumuna ancak getirilebildi.
1935 yılına ait Yeni Asır gazetesinin manşetinde, yine Gördes var. Şöyle başlık atılmış: “Gördes Halıcılığı Ne Halde?” Haber 1929 büyük buhranının, Gördes halıcılığı üzerindeki etkisini rakamlarla ortaya koyuyor. Yevmiyelerin düşüklüğünü dile getiriyor.
Yeni Asır gazetesinin haberindeki şu bölüme, lütfen dikkat edelim:
“Gördes’te her yıl, 300 ile 400 bin metre murabbası mal (halı) çıkıyordu. O yıllarda halıcılıkla geçinen nüfus adedi 17 bini buluyordu. Kazanın umumi nüfusunun 27 binden ibaret olduğunu düşünürsek, nısfından çoğunun halı işiyle uğraştığını anlarız..”
Bugünkü kuşaklar elbette bilmiyor. O yıllarda Gördes’in, halıcılık dışında başka bir gelir kaynağı daha var. Gazete haberinde buna da yer vermiş ve Gördes’in yıllık palamut üretiminin 150 bin kental olduğunu belirtmiş.
Yaklaşık bir asır önce, ülkenin 10 milyon nüfusu var. Bu şartlarda Gördes’in nüfusu 27 bin. Çocukluğumuzda büyüklerimiz anlatırdı. Bir zamanlar Gördes’in 110 pare köyü vardı diye. Gerçeği böyleydi, Köprübaşı, Borlu ve civardaki 110 köy, Gördes Kasabasına bağlıydı. Bir mukayese edelim lütfen. Gördes, Halı ve palamut üretiminde üst düzeyde. Basında haber oluyor.
Yol derdi mi diyeceksiniz. Elbette devam ediyor. Demek ki bizim Gördes-Akhisar yolu hikayemizin, tam bir asırlık mazisi varmış..
Akşam gazetesinin 1 Eylül 1932 tarihli nüshasında, üst manşetten şöyle başlık atılmış; “Halı Memleketi Gördes Yeniden İnşa Ediliyor” Haberin giriş bölümü son derece ilginç: “Gördes garbi Anadolu’nun, güzel halıları ile nam salmış şirin bir kasabasıdır. İstiklal mücadelesi esnasında kasaba kâmilen yanmıştır. Fakat çalışkan halkı, burasını yeniden ve daha mamur bir surette inşa ediyor.”
1929 dünya ekonomik krizinden yani büyük buhrandan, Gördes halıcılığı da oldukça etkilenmiş. İhracat azalmış, Gördes halıcılığı sıkıntıya girmiş. Haberde halı yevmiyesinin 10 kuruş olduğu, köylerde bu rakamın 6 kuruşa indiği ifade ediliyor.
O yıllarda Gördes’in dışarıya bağlantısı; Borlu nahiyesi üzerinden Salihli’ye ulaşmakla sağlanıyor. Akhisar’a ise yol yok. Haberde bu durum, hayvanla bile takip edilecek bir güzergâhın olmadığı şeklinde dile getiriliyor.
O yıllarda ilk defa, Gördes- Akhisar arasına şose yol yapımı gerçekleştiriliyor. Peki, bu yol nasıl yapılmış? Gazetenin haberi şöyle; “Senelerden beri Akhisar-Gördes arasında, hayvanla bile nakliyat yapılmazken, bu defa Manisa’nın kıymetli ve faal valisi Fuat beyin himmetiyle, köy kanununa tevfikan muntazam denecek derecede bir şose açılmış ve otomobil seferleri başlamıştır.”
1982’ye kadar Gördesliler, işte o şose yoldan toz duman içerisinde Akhisar’a gidip geldiler. Bu hikâye tam 50 yıl devam etti. 12 Eylül döneminde bugünkü durumuna ancak getirilebildi.
1935 yılına ait Yeni Asır gazetesinin manşetinde, yine Gördes var. Şöyle başlık atılmış: “Gördes Halıcılığı Ne Halde?” Haber 1929 büyük buhranının, Gördes halıcılığı üzerindeki etkisini rakamlarla ortaya koyuyor. Yevmiyelerin düşüklüğünü dile getiriyor.
Yeni Asır gazetesinin haberindeki şu bölüme, lütfen dikkat edelim:
“Gördes’te her yıl, 300 ile 400 bin metre murabbası mal (halı) çıkıyordu. O yıllarda halıcılıkla geçinen nüfus adedi 17 bini buluyordu. Kazanın umumi nüfusunun 27 binden ibaret olduğunu düşünürsek, nısfından çoğunun halı işiyle uğraştığını anlarız..”
Bugünkü kuşaklar elbette bilmiyor. O yıllarda Gördes’in, halıcılık dışında başka bir gelir kaynağı daha var. Gazete haberinde buna da yer vermiş ve Gördes’in yıllık palamut üretiminin 150 bin kental olduğunu belirtmiş.
Yaklaşık bir asır önce, ülkenin 10 milyon nüfusu var. Bu şartlarda Gördes’in nüfusu 27 bin. Çocukluğumuzda büyüklerimiz anlatırdı. Bir zamanlar Gördes’in 110 pare köyü vardı diye. Gerçeği böyleydi, Köprübaşı, Borlu ve civardaki 110 köy, Gördes Kasabasına bağlıydı. Bir mukayese edelim lütfen. Gördes, Halı ve palamut üretiminde üst düzeyde. Basında haber oluyor.
Yol derdi mi diyeceksiniz. Elbette devam ediyor. Demek ki bizim Gördes-Akhisar yolu hikayemizin, tam bir asırlık mazisi varmış..
Bu haber 1004 defa okunmuştur.
YORUMLAR