Mert AKAR

Mert AKAR

akarmert2015@gmail.com

Röportaj Serisi-3: Konuk = Doç Dr. Derman Başaran (Jinekolojik Onkoloji)

05 Kasım 2025 - 00:41 - Güncelleme: 05 Kasım 2025 - 00:42

“11 Soru 11 Cevap” röportaj serimin üçüncü konuğunda, ülkemizin yetiştirdiği çok değerli tıp doktorlarımızdan Doç. Dr. Derman Başaran’ı konuk ediyorum. Jinekolojik Onkoloji ve Cerrahisi alanındaki çalışmalarıyla dikkat çeken Sayın Başaran, şu anda öğrenciyken tıp eğitimini aldığı Hacettepe Üniversitesi'nde öğretim üyesi olarak, Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı’nda görev yapmaktadır. İzninizle hocam, sorularıma başlıyorum.
Soru 1: Öncelikle nasılsınız? Tıp alanına yönelmenizde sizi en çok motive eden deneyim veya etken neydi?
Cevap 1: Teşekkürler, iyiyim. Babamın kadın doğum uzmanı olması, tıpla ilişkimi çok erken yaşta başlattı. Onun mesleğine duyduğu sevgi ve kadın sağlığına gösterdiği hassasiyet beni etkiledi. Maddi kaygılardan uzak, güçlü bir eğitim ortamında büyüdüm. Kadınların sağlıkta yeterince temsil edilmemesi beni motive etti. Kadın sağlığı ve kanser cerrahisi, benim için bir meslekten çok kişisel bir sorumluluk hâline geldi.
Soru 2: Erken yaşta doğum yapan gençler için bilimsel açıdan ideal doğum yaşı nedir?
Cevap 2: En sağlıklı dönem 20’li yaşların ortaları dır. 18 yaşından önceki gebeliklerde doğum travmaları, idrar kaçırma ve rahim sorunları riski artar. Ayrıca eğitim yarıda kalabilir. Kız çocuklarının bedenlerini tanımaları ve eğitimlerini tamamlamaları toplumun ortak sorumluluğudur.
Soru 3: Memorial Sloan Kettering Cancer Center’daki deneyiminiz size ne kattı?
Cevap 3: Orada iki yıl geçirdim ve multidisipliner çalışmanın gücünü öğrendim. Cerrah, patolog, onkolog ve radyologun birlikte karar aldığı bu sistem, bana ekip çalışmasının önemini gösterdi. Bugün Hacettepe’de uyguladığım pek çok yöntemin temeli bu vizyona dayanıyor.

Soru 4: Robotik ve laparoskopik cerrahi en büyük farkı nerede yaratıyor?
Cevap 4: Küçük kesilerle yapılan bu ameliyatlarda kan kaybı ve ağrı az, iyileşme süresi kısadır. Özellikle pelvik bölgedeki zor ameliyatlarda robotik sistemin sağladığı üç boyutlu görüş, cerrahi başarıyı artırır. Cerrah için güvenli, hasta için konforlu bir yöntemdir.

Soru 5: Türkiye’de kadın kanserlerinde en acil çözülmesi gereken sorunlar nelerdir?
Cevap 5: En büyük sorun erken tanının yaygın olmamasıdır. Kadınlarımız genellikle şikâyet olunca doktora gider. Ayrıca obezite, özellikle rahim kanseri riskini ciddi biçimde artırır. Obeziteyle mücadele hem sağlık hem toplum açısından önemlidir.

Soru 6: Öğrencilerinize vermek istediğiniz en önemli mesaj nedir?
Cevap 6: Hekimlik sadece bilgi değil, karakter mesleğidir. “Bir hastayı sadece tedavi etmeyin, onu anlamaya çalışın.” derim. Empati, sabır ve bilimsel merak, iyi bir doktorun temelidir. Tıp eğitimi bir diploma ile bitmez; ömür boyu süren bir gelişimdir.

Soru 7: Kadınlar rahim kanserinden korunmak için neler yapabilir?
Cevap 7: Rahim kanserine karşı en güçlü önlem sağlıklı yaşam tarzıdır. Düzenli egzersiz, dengeli beslenme ve kilo kontrolü çok önemlidir. Serviks kanseri ise Pap smear, HPV testi ve HPV aşısıyla büyük oranda önlenebilir.

Soru 8: Cerrahi sırasında karşılaştığınız en zor karar neydi?
Cevap 8: En zor kararlar teknik değil, vicdani olanlardır. Bir hastamda tümörü çıkarabilirdim ama genel durumu çok zayıftı. O an, devam etmek değil durmayı bilmek gerektiğini anladım. Bazen en doğru karar budur.

Soru 9: Sizi en çok etkileyen mentor kimdi?
Cevap 9: Memorial Sloan Kettering’den Prof. Nadeem Abu-Rustum benim için çok özel bir mentordu. “Bir cerrahın büyüklüğü, ne kadar kestiğiyle değil, neyi koruyabildiği ile ölçülür.” sözü hâlâ bana rehberlik eder.

Soru 10: Yoğun temponuzda dengeyi nasıl sağlıyorsunuz?
Cevap 10: En büyük denge kaynağım doğa. Eğirdir'de elma bahçemle ilgilenmek ve ailemle vakit geçirmek beni yeniler. Bazen iyi bir baba olmanın, iyi bir cerrah olmaktan daha büyük bir öğretmen olduğunu hissederim.

Soru 11: Önümüzdeki 10 yılda Türkiye’de kadın sağlığında hangi gelişmeleri görmek istersiniz?
Cevap 11: Her kadının erken tanı, kaliteli cerrahi ve modern tedavilere eşit ulaşabilmesini isterim. Türkiye'nin potansiyeli çok yüksek; eğitim, teknoloji ve uluslararası iş birlikleriyle kadın sağlığında küresel bir lider olabiliriz.
Hocam değerli vaktinizi ayırdığınız için çok teşekkür ederim. Çalışmalarınızı anladığım kadarıyla ilgiyle takip edeceğim. Sağlık,mutluluk ve başarı dolu bir yaşam diliyorum.Tekrar görüşebilmek ümidiyle saygı ve sevgilerimi sunarım.

Bu yazı 61 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum