Anılarım-171

SAGALASSOS ANTİK KENTİ GEZİSİ
Salda gölü ziyaretini takiben Burdur Müzesi’ne giderek müzenin sergilediği tarihi eserleri inceleyip akşam tekrar Ağlasun’daki otele döndük. Ertesi gün kahvaltıdan sonra 5km mesafedeki Sagalassos Antik Kenti’ni görmeye gittik.
Sagalassos etkilendiğim antik kentlerden biridir. Burası Burdur ilinin Ağlasun ilçesinin 7km kuzeyinde dağ yamacına kurulmuştur. Kentten aşağıya doğru muazzam bir manzarası vardır. Özellikle Antoninler Çeşmesi ve 9000 kişilik tiyatrosu görülmeye değer. Aşağıda Sagalassos hakkında kısa tarihi bilgiyi vermek istiyorum
Sagalassoslular M.Ö.3.bin yıllarda Anadolu’da yaşayan Luvi kabilelerinin bir kolu olan Psidia halkındandır. M.Ö. 333 yılında Büyük İskender bu şehri ele geçirmiştir. Şehirde “İskender Tepesi” ismi verilen bir yer vardır. Augustus tarafından Roma topraklarına katılmıştır. 6. Yüzyıla kadar ekonomik olarak çok gelişmiştir. M.S. 590 da meydana gelen depremde şehir yerle bir olmuştur.
1706 yılında Fransız gezgin Paul Lucas tarafından keşfedilmiştir. Antik kentin ismi 1824 yılında Arundel tarafından tanımlanmıştır. 1993 yılında hızlandırılan kazılarla şehrin büyük bir kısmı ortaya çıkmıştır.
Kuruluş yeri yüksek dağlar sayesinde korunma sağlamıştır. Şehir yamaca kurulmuştur [31].
Antoninler Çeşmesi
M.S. 160-180 yılları arasında yukarı agoranın kuzeyinde inşa edilmiş olan görkemli anıtsal çeşme, Sagalassos antik kentinde en göze çarpan yapıttır. Adı Roma İmparatoru Antoninus Pius’tan gelir. Çeşme İmparator Marcus Aurelius zamanında Romalı zengin hayırseverler tarafından yapılmış ve tanrı Dionysos’a ithaf edilmiş, 28m genişlik ve 9m   yüksekliğe sahip Antoninler çeşmesinin her iki yanında Dionysos Tanrısı ile birlikte beş heykel ve bir Roma yazıtı bulunuyor.
Antoninler çeşmesi uzun yıllar süren çalışmalarla üç binden fazla parçanın bir araya getirilmesi ile aslına uygun olarak ayağa kaldırılmış ve bugünkü ihtişamlı görünümüne kavuşmuş. Çeşmenin tam ortasında 4,5 m yüksekten şelale görünümünde dökülen ve 81m³ hacimli havuzda biriken su, 230 m yukardaki Geç Helenistik Çeşme’nin kaynak suyundan geliyor. Yedi farklı taştan yapılmış çeşme 2010 yılı ağustos ayında tamamlanan restorasyonun ardından ziyarete açılıyor ve o günden beri akmaya devam ediyor. Sagalassos’da ayrıca tiyatro, Heroon, Agora, Odeon, Roma hamamı, Hadrian ve Marcus Aurelius heykelleri, kaya mezarları, Neon Kütüphanesi, çömlek atölyeleri bulunmaktadır [32].
Sagalassos ziyaretini tamamladıktan sonra, Süleyman Demirel Demokrasi ve Kalkınma Müzesi’ni ziyaret etmek için Isparta’nın İslam Köy’üne giderek gerekli incelmelerde bulunduk. Müze hakkında özet bilgi aşağıda verilmiştir.
Müze, Isparta şehir merkezine 24 kilometre uzaklıkta olan İslamköy’dedir. Külliye şeklinde yapılan ve müzenin de yer aldığı yapılar, 16 bin metrekare alan üzerine kurulmuştur. Külliye; cami, ana müze binası, kütüphane binası, lojman ve depo binalarından oluşur. Türkiye’nin 50 yıllık medeniyet mücadelesinde Başbakan ve Cumhurbaşkanı olarak da görev alan Süleyman Demirel’in yaşamından, deneyimlerinden örnekler, yurt içi ve yurt dışı gezilerinde kendisine verilmiş olan hediyeler, anı, şükran plaketleri ve fotoğrafları, yurt içi mizah yazarları tarafından değişik dönemlere ait karikatürler, Türkiye’nin kalkınmasında çok büyük önemi olan projelerin temel atma ve açılışlarına ait fotoğraflar çeşitli salonlarda sergilenmektedir. Müzenin kütüphane ve arşiv bölümlerinde yer alan binlerce eser de araştırma yapmak isteyenlere sunulmaktadır [33].
Isparta gezimizden sonra Lavanta Turu adı verilen gezimizi tamamlamış olduk. Buradan akşam kalacağımız Antalya’daki otele geldik. Burada konakladık. Ertesi günü Gördes’e gelişimizi bir gün erteleyerek, kaldığımız otele yakın yerdeki denize giderek, kumsalda güneşlendik ve deniz banyosu yaptık. Ertesi günü tekrar Denizli üzerinden Salihli’ye oradan da Gördes’e ulaştık.

Sagalassos'daki restorasyonu yapılmış Antoninler Çeşmesi