Doç.Dr.İbrahim KOÇ

Doç.Dr.İbrahim KOÇ

49ibkoc@gmail.com

Anılarım-168

29 Temmuz 2025 - 18:09 - Güncelleme: 29 Temmuz 2025 - 18:09

  İZNİK’İN BİZANS’IN ELİNE GEÇİŞİ
“Savaş kimin haklı olduğuna değil, kimin güçsüz olduğuna karar verir.” Bertrand Russel
İznik deyince onun surlarından söz etmemek olmaz. Bu surlar, Bithynia döneminde M.Ö. 4 yüzyılda inşa edilmeye başlanmıştır. Roma ve Bizans dönemindeki eklentilerle günümüzdeki şeklini almıştır. Eski İznik’in çevresini beş kenarlı çokgen şeklinde kuşatan surlar yaklaşık 4970m uzunluğundadır. Yüksekliği 10-13m arasında değişen surlarda yuvarlak ve kare şeklinde 114 burç vardır. Kale içine 4 ana kapıdan girilmektedir. Bunlar İstanbul Kapı, Göl Kapı, Yenişehir Kapı ve Lefke Kapı’dır. Tali kapılar ise 14 tanedir [*]. Günümüzde. İznik Kalesi, şehrinin merkezinde turistlerin ilgiyle izlediği tarih hazinesi olarak yerinde durmaktadır.
Sultan I.Kılıç Arslan, Drakon Savaşı’ndan sonra yeni gelmekte olan haçlı ordularını önemsemeden başkenti İznik’den ayrılarak ordusu ile Malatya’yı Ermenilerden almak için doğuya gitti. Çünkü Drakon savaşı, onun haçlıları küçümsemesine yol açmıştı. Ayrıca Bizans, Selçuklu Sultanı I. Kılıç Arslan ve kayın pederi İzmir Beyliği’nin kurucusu Çaka bey arasına fitne sokarak Selçuklularla İzmir Beyliği’nin arasını açmıştı. Bunun için Bizans İmparatoru I. Aleksios, I. Kılıç Arslan’a bir mektup yazarak, Çaka Bey’in esas amacının Kılıç Arslan’ın yerine geçmek olduğunu bildirmiş ve adımlarını ona göre atmasını tavsiye etmiştir. Bu olaydan sonra I. Kılıç Arslan kayın pederi Çaka Bey’i tertip edilen bir yemekte kılıcı ile öldürmüştür. Selçuklu Sultanı Bizans oyununa gelmemiş olsaydı, donanması da bulunan Çaka Bey’le ittifak yaparak Haçlıların İznik’e ulaşması mümkün olmayabilirdi. I. Kılıç Arslan bu olanaktan yoksundu ([**],s.77-78).  
Selçuklu Sultanı, Malatya Kalesini kuşatma esnasında büyük bir Haçlı ordusunun İznik’e doğru gelmekte olduğu haberini aldı. Bunun üzerine öncü kuvvetlerini hemen başkente gönderdi. Kendisi de kuşatmayı kaldırarak İznik’e bir an önce ulaşmak için yola çıktı.
Ne yazık ki savaş gücü yüksek kalabalık bir haçlı ordusu İznik şehrine ulaşmış ve 5 km uzunluğunda olan İznik Kalesi’nin kuzey ve doğu surlarının karşılarına karargahlarını kurmuşlar ve güney surlarının karşısını arkadan gelecek başka bir haçlı ordusuna bırakmışlardı.
Şehir sağlam surlarla korunuyordu. Eski İznik şehrini çevreleyen bu surlar haçlıların saldırısına maruz kalmış ve içeri girebilmek için surları yıkmak ve bir delik açmak için her türlü uğraş içine girmişlerdir. Nitekim surların dibini kazarak bir delik açmışlar ve ateşe vermişlerdir. Ancak kale içindeki Türk garnizonu gece boyunca bu deliği onarmışlardır.
I. Kılıç Arslan’ın hanımının da kaldığı İznik’e geldiğinde kalenin kuşatılmış olduğunu gördü ve çok şaşırdı. Kale, muazzam ve korunaklı olmasına rağmen kalabalık bir haçlı ordusuna uzun süre dayanamazdı.  Gün boyu kale kuşatmasını yarmak için haçlılarla savaştı. Her iki taraf büyük kayıplar verdi. Haçlılar, vuruşma esnasında şehit olan Türk askerlerinin kellelerini mancınıklarla surlardan kale içine atıp moral bozuyorlardı. Hava kararırken Sultan I.Kılıç Arslan kuvvetlerinin daha fazla can kaybına uğramaması için kale içindeki Türk garnizonuna “kendinize uygun olan en iyi kararı verin ben çekiliyorum” diye haber gönderdi çarpışarak geri çekildi. Haçlıların altı hafta süren kuşatmasından sonra şehir 19 Haziran 1097 tarihinde haçlılara değil Bizans’a teslim oldu. Çünkü Bizans yönetimi Türk’lere “Teslim olursanız canlarınız bağışlanır” demişlerdi.  Böylece canlarını kurtarmış oldular. Ancak Başkent ve Selçuklu hazinesinin hepsi Bizanslıların eline geçti. Bizans İmparatoru Türklerden elde ettiği ganimetlerin belli bir kısmını haçlı komutanlarına ve dağıttı. Kılıç Arslan’ın hanımı da koruma altında İstanbul’a götürüldü. Böylece İznik Bizanslıların eline geçti [***]
Dorylaion (Eskişehir) Savaşı (1 Temmuz 1097)
Haçlı ordusu İznik’in fethinden yaklaşık bir hafta sonra kutsal topraklar olduğu yere yani  Kudüs’e ulaşmak üzere tekrar yola çıktı. Ordu çok kalabalıktı. Komutanlar, Osmaneli’nde toplantı yaparak ikiye ayrılmaya karar verdiler.  Bir gün ara ile yola çıkacaklardı.
Bu arada I. Kılıç Arslan başka Türk beylerinden yardım arayışlarına girip Haçlıları uzaktan takip ediyordu. Sultan, ordusunu Eskişehir yakınlarındaki Sarısu Ovası’nın alçak tepelerinde pusuya yatırarak beklemeye başladı. Ayni gece Haçlı ordusu da o bölgede gelip karargahını kurdu. Sabahleyin Türk ordusu Haçlı ordusunun etrafını sarıp ok yağmuruna tutmaya başladı. Atlarla karargâhın etrafını sarmağa başladılar. Haçlılar büyük şaşkınlığa uğradılar ve karargâhın etrafını yük arabaları ile çevirerek siper oluşturmaya başladılar. Aynı zamanda arkalarından gelen orduya haber gönderip Türklerin hücumuna uğradıklarını, hemen gelmelerini istediler.
Öğleye doğru arkadan gelen haçlı ordusu savaş yerine ulaştı. Bu defa Türkler büyük şaşkınlığa uğradı ve çözülme başladı. Ancak haçlılara büyük darbe indirmişlerdi. Savaş için getirdikleri her türlü eşya değerli malları bırakıp geri çekilmek zorunda kaldılar. Sultan I. Kılıç Arslan savaşı kaybetmiş ve başkent elden çıkmış oldu. Selçukluların başkenti bundan sonra Konya olacaktı. Tarihçilere göre, I. Kılıç Arslan’ın en büyük hatası Haçlı ordularının gücünü tam olarak tahmin edemeyişi olmuştur [***]
1096 başlayan ve 7 Temmuz 1099 tarihinde Kudüs’ün alınması ile sona eren bu haçlı seferlerine birinci haçlı seferi denmektedir ve yaklaşık altı yüz bin kişiyle başlayan haçlı seferi Kudüs önlerine geldiğinde Haçlıların sayısı elli bine inmiştir.
İznik 1331 tarihinde Sultan Orhan Gazi tarafından Osmanlı topraklarına katılmıştır. Böylece İznik 234 yıl sonra tekrar Türk idaresine girmiş oluyordu. Bu şehir XIV-XVI yüzyıllar arasında bilim adamı ve şairlerin yetiştiği yer olmuştur [****].
İznik bu tarihi zenginliği ve çiniciliği yanı sıra bağ ve bahçeleri, zeytinlikleri ve diğer tarım ürünleri ile yerli ve yabancı turistler için bir cazibe merkezi olmayı hak ediyor.
Grubumuzla Ayasofya Camisi’ni surları, İznik Kalesi’nin ana kapılarını ve düz bir alana kurulmuş olan Roma Tiyatrosu kalıntılarını görerek tekrar feribotla İstanbul’a döndük. İznik gezisi vesilesiyle okurlarıma İznik şehrinin başından geçen tarihi olaylara da değinmiş olduk.
Bu vesileyle, tüm dünyada barışın egemen olduğu, herkesin işiyle gücüyle uğraştığı, acıların yaşanmadığı bir gelecek olmasını bütün kalbimle temenni ediyorum.
[*] Erişim Tarihi: 20.11.2023, İZNİK SURLARI | Kültür Portalı (kulturportali.gov.tr)
[**] Küçükdağ, Y., Arabacı, C.: Selçuklular ve Konya, Çizgi Kitabevi, Konya,2016
[***] Demirkent, I., Haçlı Seferleri, s.61-72, Dünya Yayıncılık, İstanbul 1997.
[****] Erişim tarihi:21.11.2023, www.iznik.gov.tr/iznikin-tarihcesi

Bu yazı 117 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum