ÇORUM GEZİSİ
“Tekne limanda güvendedir. Ama teknenin amacı bu değildir.” – Paulo Coelho
Çorum ilimiz orta Anadolu’nun kalbinde büyük medeniyetlerin kurulmasına sahne olan yerleşkelerden biri olmuştur. M.Ö 1660’dan M.Ö.1190 yılına kadar Hitit İmparatorluğunun egemen olduğu bu topraklarda tam 24 kral 500 yıl civarında hüküm sürmüştür. Yapılan kazılarda ve ele geçen tabletlerde Hitit kültürü örf adet ve gelenekleri büyük ölçüde ortaya çıkmıştır. Çivi yazısı kullandıkları için Mezopotamya yöresi ile yakın ilişkiler kurmuşlardır. At yetiştirmede beceriklidirler. Komşu ülkelerden esinlenmişler fakat kendi özgün uygarlıklarını yaratmışlardır. Hitit kralları, Mezopotamya hükümdarlarının aksine IV Tuthaliya hariç tanrılaştırılmamışlardır.
Hitit uygarlığını komşularından ayıran en önemli özelliği, insan haklarına duyulan saygıda belirgin olmaktadır. Onur kırıcı cezalar, Asur kanunlarında görülen acımasız yargılar Hitit hukukuna yabancı idi. Asurluların uyguladığı düşman vücutlarının parçalanması, ateşte yakılması, esirlerin kazıklara oturtulması ya da derilerinin yüzülmesi, kesilmiş insan kafalarından piramitlerin oluşturulması çeşidinden davranışlar Hitit ülkesinde söz konusu olamazdı. Kölelerin bile hakları güvence altındaydı. Kardeş evliliği Hititlerde ölüm cezası ile cezalandırılırdı. Hititlerde kadın erkek eşdeğerde idi.
Hitit krallarının ülke sorunlarını Pankus adını taşıyan bir mecliste, yani bir çeşit senato da karara bağlama zorunluluğu, yeryüzünde ilk defa Hattuşaş’ta olagelmektedir. Buna göre Hitit İmparatorluğu dünyanın ilk meşruti krallığı olarak insanlık tarihinde essiz bir yer almaktadır.
Mısırlılarla Hititler Halep yakılarındaki M.Ö. 1285 Suriye’nin Humus şehrine yakın olan Kadeş’te yapılan savaşta yenişemeyip ilk yazılı anlamayı yapmışlar ve birbirleri ile dost olmuşlardır. Mısır ordusunun başında firavun II Ramses, Hitit ordusunun başında kral Muvatalli bulunuyordu. [*]
Nasıl bir yörede gezi yaptığımıza dair bu kısa açıklamadan sonra gezimize değinebilirim.
Çorum ilimiz, yüzlerce yıl Hititlere başkentlik yapmış Hattuşaş tarihi kentine doksan kilometre uzaklıktadır. Bu nedenle bu bölgede yapılan arkeolojik araştırmalarda ele geçen eserlerin korunması ve halka gösterilmesi için Çorum’da çok güzel bir müze binası yapılmıştır. Burada Asur Ticaret Kolonileri MÖ (1945-1730), Eski Hitit Dönemi MÖ (1650-1450), Hitit İmparatorluk Dönemi MÖ (1400-1200), Frig Dönemi MÖ (900-330), Helenistik Dönem MÖ (330-30), Roma dönemi (MÖ 30-MS 395) ve daha sonraki dönemlere ait arkeolojik kazılarda bulunan eserler sergilenmektedir.
16 Ekim 2014 günü Hitit Üniversitesi’nde sempozyuma katılan arkadaşlarımızla birlikte emrimize verilen bir araçla, Alacahöyük ve Boğazköy’deki tarihi yerleri görmeye gittik. Bu topraklarda MÖ 5000 yıllarına uzanan dönemden günümüze kadar yaşayan insan topluluklarının kültürel varlıklarının sergilendiği müze ve ören yerlerini rehber ve uzmanlardan dinleme fırsatı bulduk. Bu inceleme gezisine eşimle birlikte katıldık. İlk önce Çorum’dan yaklaşık 50 km uzaklıkta bulunan Alacahöyük Ören Yeri ve Müzesi’ne geldik.
Alacahöyük kazıları bizzat Atatürk’ün girişimleri ile başlamış ve kazılarda bulunan objeler hemen yakınında kurulan müzede sergilenmiştir. Alacahöyük kazılarından elde edilen buluntular dört farklı kültür evresine göre sınıflandırılmıştır. Birinci kültür evresi, Frig, Roma, Bizans, Anadolu Selçuklu, Osmanlı dönemleridir. İkinci kültür evresi; Hititlere ait dönemdir. Üçüncü kültür evresi; Erken Tunç Çağıdır MÖ (3000-2000). Dördüncü kültür evresi; Bakır-Taş Çağı ve Erken Tunç Çağıdır MÖ (3500-3000). İçinde kralın ya da kraliçenin kıymetli eşyalarının konulduğu dikdörtgen planlı kaya mezarları, başlıca buluntulardır. Bu mezarların üzeri ahşap hatıllarla kapatılmış ve örtülmüştür. Ayrıca bu mezarın üstünde kurban edilen geyik ve büyük baş hayvanların iskeletleri de vardır.
Daha sonraki ziyaret yeri Alacahöyük’ten 35 km uzaklıktaki Boğazköy’de bulunan Yazılıkaya Tapınağı idi. Bu tapınak, yaklaşık 12 m yükseklikte doğal kayalarla çevrelenmiştir. Bir girişi olan iki galeriden ibaret olan üstü açık bir tapınaktır. Galerilerin yan duvarları üzerinde bir tarafta tanrıların bir tarafta tanrıçaların kabartmaları yapılmıştır MÖ (1300). Burada kralların da kabartmaları bulunmaktadır. Ancak tapınaktaki kabartmalar, hava koşulları ve zamanın etkisi nedeniyle aşınmaya uğramaktadır.
Grupça buradaki ziyaretimizi tamamladıktan sonra, Yazılıkaya Tapınağından yaklaşık 5 km uzaklıktaki üçüncü ziyaret yerimiz olan Hititlerin başkenti Hattuşaş idi. Hattuşaş, Boğazköy ilçesindedir. Hattuşaş ören yeri 1986 da UNESCO Dünya Mirası listesine girmiştir. Bu ören yeri, Charles Texier tarafından 1834 de keşfedilmiştir. Ören yerinde konut alanları ve tapınak kalıntıları yer almaktadır. Dua odalarının birinde kutsal sayılan büyükçe küp şeklinde bir Yeşiltaş, gezginlerin merakla incelediği obje olmaya devam etmektedir.
Hattuşaş’ın üç kapısı bulunmaktadır. Bunlar Kral Kapı, Aslanlı Kapı ve Yer Kapı’dır. Yer Kapı şehrin güneyinde tepede bulunmaktadır. Bu tepedeki tünel girişinden, Hattuşaş antik şehri ve çevresi kuş bakışı görülebilmektedir. Manzarası çok güzeldir. Yer kapının üzeri taşlarla örülmüş tünel şeklindedir. Kapının çıkışı, toprak yığılarak ve piramit görünümü verilen bir yüzeye çıkmaktadır. Bu yüzeyden merdivenlerle piramidin dip kenarına inilmektedir. Dip kısımdan bakılınca Mısır piramitlerini andırmaktadır. Buranın hemen yakınında yemyeşil bir çam ormanı bulunmaktadır. Hattuşaş şehir surlarının 65m lik kısmı aslına uygun olarak restore edilmiştir. Yıkıntıları kalmış surların uzunluğu 6 km’yi bulmakta ve 2km2 alanı çevirmektedir.
Hititler M.Ö.1190 yıllarında Balkanlardan gelen bir kavim tarafından yıkılmıştır. [*] Bu bilgileri ortaya çıkaran bilim insanlarımıza ve kitabın yazarı Ekrem Akurgal’a saygı ve hürmetlerimi sunarım.
[*] Akurgal, E.: Anadolu Kültür Tarihi, Tübitak Popüler Bilim Kitapları,1998, Ankara
Düzelti:
Değerli okurlarım 158 numaralı “Trabzon Gezisi” yazımda 5.satırdaki cümle “M.Ö. IV yüzyılda Pers kralı Dareios …” şeklinde değil, “M.Ö. V yüzyılın başlarında Pers kralı Dareios”şeklinde başlayacaktır. Özür diler saygılar sunarım
Küçük bir kısmı Restore edilen Hattuşaş şehir surları
YORUMLAR