Bu muhalefet değil ahlaksızlıktır

Başbakan Yardımcısı Bozdağ, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun dünkü konuşmasında Başbakan Erdoğan'a iftirada bulunduğunu belirterek, "Bu muhalefet değil, ahlaksızlıktır" dedi.

Reklam
Bu muhalefet değil ahlaksızlıktır
31 Ekim 2013 - 17:35
Reklam

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun dünkü konuşmasında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a iftirada bulunduğunu belirterek, "Kılıçdaroğlu'nun Başbakanımıza yaptığı iftira, onun ahlak yoksunluğunun bizzat kendi lisanıyla itirafıdır. Bu muhalefet değil, ahlaksızlıktır" ifadelerini kullandı. 

Bozdağ, sosyal paylaşım sitesi Twitter'deki hesabından yaptığı açıklamada, Cumhuriyetin 90'ıncı yılı kutlanırken ve Marmaray açılırken CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun, Başbakan Erdoğan'a iftirada bulunduğunu belirtti.

Kılıçdaroğlu'nun sözlerini "akıl almaz" olarak nitelendiren Bozdağ, şunları kaydetti:

"Hangi din ve ahlak, ülke yönetimine talip anamuhalefet liderine, milletin gözünün içine baka baka iftira etmesine izin verir? Bilen söylesin. Kılıçdaroğlu'nun Başbakanımıza yaptığı iftira, onun ahlak yoksunluğunun bizzat kendi lisanıyla itirafıdır. Bu muhalefet değil, ahlaksızlıktır. Bir yandan 'ahlak' deyip öte yandan bütün dinlerin ve ahlak anlayışlarının reddettiği ahlaksızlığı bilmek isteyen lütfen Kılıçdaroğlu'na baksın."


Milletimize havale ediyorum

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Çelik, "Sayın Kılıçdaroğlu'nu, söyledikleri sözleri milletimize havale ediyorum. Edep terbiye nedir bilen bir halkız ve kendi başımızdakileri de böyle görmek isteriz" dedi.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında CHP'nin Tandoğan Meydanı'nda gerçekleştirdiği alternatif bayram kutlamasında Genel Başkan Kılıçdaroğlu'nun bir konuşma yaptığını hatırlatarak, "Orada maalesef hepimizin başımızı önümüze eğeceğimiz kadar utanmamız gereken, birileri dinlediği zaman 'edep, edep ya hu' diyeceği konuşmalar yaptı. Bu yakışmıyor. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun Cumhuriyet Halk Partisi'nin bugün başında olması, Türkiye'nin ana muhalefet lideri ünvanına sahip olması ülkemiz açısından büyük bir talihsizlik, Cumhuriyet Halk Partisi açısından da büyük bir bedbahtlık sebebi olmalıdır" dedi.

Çelik, Başbakan Erdoğan'ın Gezi Parkı olayları sonrası katıldığı bir televizyon programında bir soruya, "Ben başbakanlık ofisine gittiğimde ofisimin önünden gelenlerin durumunu görüyorum. Bu hal ve tavır olabilir, bu giyim kuşam olabilir, burada o insanların sergiledikleri hareketler olabilir. Aslında benim değerlerimle uyuşan şeyler değil. 'Ama benim insanımdır' diyorum ve saygı gösteriyorum. Ama ben saygı gösteriyorsam, aynı saygıyı onlardan bekliyorum. Eşime, kızıma aynı saygıyı bekliyorum" şeklinde cevap verdiğini hatırlattı.

"Karganın bülbüle lisan dersi vermesi gibi bir şey"

Başbakan'ın bu sözlerine karşılık CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun 2 Haziran tarihli CHP Grup toplantısında, "Yahu biz seni Başbakan olarak mı, dikizci mi olarak seçtik. Bir de bunu utanmadan söylüyor" şeklindeki sözlerini anımsatan Çelik, şunları söyledi:

"Dikizci, bunun ne anlama geldiğini biliyorsunuz değil mi. Dün bu sefer diyor ki, 'Dolmabahçe'de oturup Kadköy'den gelen kadınları dikizliyor'. Bu nasıl bir ahlak anlayışıdır. Şu ahlak dersi verene bakar mısınız. Sayın Kılıçdaroğlu'nu bu söylemiyle Başbakan'a ahlak dersi vermeye kalkışması, 'karganın bülbüle lisan dersi vermesi' gibi bir şeydir. Büyüklerimiz her zaman şunu söylemişler 'Edep ya hu', 'Edep ille edep'. Mevlana Hazretleri diyor ki, 'İnsanlarla hayvanları birbirinden ayıran en önemli ayırt edici vasıf edeptir". Hz Ali Efendimiz diyor ki, 'Esas yetimler anneden, babadan yoksun olanlar değil, ilim ve ahlaktan yoksun olanlardır'. Ve halkımızın çok güzel bir sözü var, 'Her kimin çatlarsa şu ar damarı, Allah fena vurur ona şamarını' der. Eğer birinin ar damarı çatlarsa, Allah ona tez zamanda vurur şamarı. Halk da vurur sana şamarı."

"Sokak serserilerinin söyleyemeyecekleri sözler"

"Bir ülkenin Başbakanı'na bu söylenecek laflar mıdır?" ifadesini kullanan Çelik, "İki sokak serserisinin kavga ederken birbirine söyleyemeyecekleri sözleri, bir ana muhalefet partisinin lideri çıkıp, canlı yayınların yapıldığı bir meydanda halkın huzurunda bunu nasıl söyleyebilir" dedi.

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun sözlerine, "Siyasetin dilini çirkineştirmemek adına" kendisinin de Başbakan Erdoğan'ın da aynı sözlerle mukabele etmeyeceklerine dikkati çeken Çelik, "Sayın Kılıçdaroğlu'nu, söyledikleri sözleri, bu duruşu ben milletimize havale ediyorum. Edep terbiye nedir, bilen bir halkız ve kendi başımızdakileri de böyle görmek isteriz. Halkımız her zaman bunu söyler" değerlendirmesinde bulundu.

Kılıçdaroğlu'nun konuşmasında, Başbakan'ın hamile kadınların sokağa çıkmaması gerektiğine ilişkin sözler söylediğini iddia ettiğini belirten Çelik,  şunları kaydetti:

"Bu yalan. Bu iftira. Yalan ve iftira bir araya geldiği zaman nasıl bir alaşım çıkar. Bir aydın, yazar, çizer bunu söyledi, birileri de ona tepki gösterdi. Şimdi bir başkası bir şey söylediği zaman, bunu getirip, bir şey duymuş Sayın Kılıçdaroğlu'nun kulağına bir şey çalınmış. Sokakta duyduklarıyla, medyada yazılanları kenarından, kıyısından duyarak bir ana muhalefet partisi gidip meydanlarda konuşma yapar mı? Bu kabul edilebilir bir tutum mudur? Siz bu ülkenin Başbakanı olsanız, ana muhalefet lideri diyor ki, 'Başbakan dediki, kadınlar hamile sokağa çıkmaz'. Sayın Başbakan rüyasında böyle bir şey görmedi, bunu asla söylemedi. Söylemediği bir sözden yola çıkarak siz yorum yapıyorsunuz ve saldırıda bulunuyorsunuz. Şimdi bunu hangi edeple, hangi ahlakla, hangi siyasi etikle bağdaştırabilirsiniz?"

Reklam
Reklam
Bu haber 2407 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum