Ülkemizden yetişen, çok değerli bilim insanlarımızdan; akademik çalışmalarıyla biyofizik alanına önemli katkılar sunan ve şu anda Wisconsin–Madison Üniversitesi Biyomedikal Mühendisliği Anabilim Dalı’nda görev yapan Sayın Dr. Enes Akyüz, “11 Soru 11 Cevap” serimin ikinci konuğu olacak. İzninizle, sorularıma başlıyorum hocam.
Soru 1: Enes hocam, öncelikle nasılsınız? Hayatınız nasıl gidiyor? Akademi dışında nelerle uğraşırsınız, hobileriniz nelerdir? Akademik yolculuğunuzda sizi en çok dönüştüren deneyim ne oldu?
Cevap 1: Teşekkür ederim, iyiyim; yoğun ama keyifli bir dönemdeyim. Akademi dışında tenisle ilgileniyorum. Beni en çok dönüştüren deneyim, yurtdışında farklı kültürlerden araştırmacılarla aynı problemi farklı açılardan ele almayı öğrenmek oldu.
Soru 2:İyon kanalları üzerine yaptığınız çalışmalar, yalnızca biyomedikal değil aynı zamanda temel fizik açısından da değerli. Sizce bu kanalların araştırılmasında biyofizik ile fizik arasındaki ilişki nasıl bir anlam taşıyor?
Cevap 2: İyon kanalları, hem kuantum düzeyinde hem de biyolojik bağlamda incelenmesi gereken yapılar. Biyofizik, fizikteki modelleri canlı sistemlere uyarlayarak bu iki alan arasında güçlü bir köprü kuruyor. Böylece temel prensipler klinik problemlere uygulanabilir hale geliyor.
Soru 3:Bu alandaki en büyük teknik sınırlama sizce nedir?
Cevap 3: En büyük teknik sınırlama, gen terapilerinde hedeflenen mutasyonu güvenle ve hücre tipine özgü bir şekilde düzeltebilmek. Off-target etkiler ve uzun vadeli güvenlik hâlâ en zorlu noktalar.
Soru 4: iPSC-RPE modelleri ve hayvan modellerinin araştırmalarındaki yerini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Cevap 4: iPSC-RPE modelleri, insan hücrelerine çok yakın oldukları için inanılmaz değerli. Ancak hayvan modellerinin sistemik etkileri görmek açısından hâlâ tamamlayıcı bir rolü var. Kısa vadede tamamen ikamet etmeleri mümkün görünmüyor.
Soru 5: Yapay zekâ ve büyük veri analizleri artık biyofizik araştırmalarında sıkça kullanılıyor. Sizin çalışmalarınızda bu teknolojilerin rolü nedir?
Cevap 5: Evet, yapay zeka ve büyük veri analizi artık vazgeçilmez hale geldi. İyon kanallarının karmaşık dinamiklerini tahmin etmek için derin öğrenme tabanlı yaklaşımları laboratuvarımıza daha fazla entegre etmeyi planlıyoruz.
Soru 6: Fizik kökenli bir araştırmacı olarak biyolojiye geçişiniz size nasıl bir bakış açısı kazandırdı?
Cevap 6: Fizik kökenli olmak bana sistematik düşünme ve modelleme alışkanlığı kazandırdı. Biyolojik bir olguyu sayısal ve mekanik bir problem gibi görüp çözüm yollarını daha farklı tasarlayabiliyorum.
Soru 7: Sizce bu alanda en büyük dönüşüm hangi teknolojik gelişmeyle mümkün olacak?
Cevap 7: En büyük dönüşümü iyon kanal fonksiyonlarının gerçek zamanlı görüntülenebilmesi sağlayacak. Bu teknoloji, retina hastalıklarının hücresel düzeyde dinamik izlenmesini mümkün kılarak tedavi yaklaşımlarını kökten değiştirebilir.
Soru 8: Genç araştırmacılara ve bu alana yönelmek isteyen öğrencilere neler tavsiye edersiniz?
Cevap 8: Öncelikle temel biyofizik bilgilerini çok sağlam kurmalarını ve uluslararası işbirliklerine açık olmalarını öneririm. Sabırlı, disiplinli ve multidisipliner düşünebilen araştırmacılar bu alanda fark yaratacaktır.
Soru 9: Amerika'daki araştırma kültürü ile Türkiye’deki arasındaki farkları nasıl değerlendiriyorsunuz?
Cevap 9: Wisconsin’de disiplinlerarası çalışma kültürü çok güçlü; farklı alanlardan gelen araştırmacılar aynı soruya birlikte odaklanıyor. Türkiye’de de bu işbirliği ruhunu ve açık paylaşım kültürünü güçlendirmemiz gerektiğini düşünüyorum.
Soru 10: Önümüzdeki on yılda bu alanda hangi bilimsel veya teknolojik sıçramaları bekliyorsunuz?
Cevap 10: Önümüzdeki on yılda en radikal değişimin hesaplamalı yöntemlerde olacağına inanıyorum. Çünkü yapay zeka, simülasyonlar ve büyük veri analizleri deneysel çalışmaların hızını ve öngörü gücünü kat kat artıracak.
Soru 11: Son olarak, okuyucularımıza iletmek istediğiniz bir mesajınız var mı?
Cevap 11: Belki de en çok vurgulamak istediğim nokta, bilimin insan hayatına dokunan çok uzun soluklu bir yolculuk olduğudur. Kısa vadeli sonuçlardan çok, nesiller boyu birikim oluşturan keşiflerin değerine inanıyorum.
Çok sağ olun hocam. Çalışmalarınızı ilgiyle takip ediyor bundan sonraki yaşamınızda sağlık ve başarılarınızın devamını diliyorum. Tekrar görüşebilmek ümidiyle saygı, sevgi ve sonsuz teşekkürler ediyorum.


YORUMLAR