Çocukluğumuz

Fatma VURAL fvur.69@gmail.com

Çocukluk masumiyetin, iyiliğin, güzel fikirlerin limanıdır. Belki şu anda kendi çocukluğumuzdaki duygularımızı çok hatırlamıyoruz ama çevremize şöyle bir baktığımızda gerçekten çocukların masum olduğunu, tertemiz kalpleriyle güzel ve ilginç fikirler ortaya koyduklarını görürüz.
Çocukluk döneminde art niyet yoktur. Vicdanımızı ve saflığımızı koruduğumuz için de binbir rengi barındıran tertemiz bir dönemdir çocukluk. Çocuklar kötülük yapmayı bilmezler. Kin ve nefreti tanımazlar. Ne yazık ki çocukları, bu kötü duygularla tanıştıran çevresindeki insanlardır. Çocukların bu saf hâllerinden dolayı “Dünyayı keşke çocuklar yönetse!”diye ara ara düşündüğümüz olur. Çocuk kalbiyle herkesin birbirini sevdiği, barış içinde yaşadığı bir dünyada olmak isteriz.
Çocukluk ana yurdumuzdur, katışıksız, hiç bozulmayan…  Çocukluğumuzda en küçük olaylar bile bizi mutlu eder. İçimiz her zaman kıpır kıpırdır. Sınırsız hayallerimiz vardır. Sorumluluklarımız ise sınırlıdır. Anne ve babalar çocuklarına sorumluluk bilinci olarak odalarını toplamayı, ödevlerini zamanında yapmayı, evin küçük işlerinde yardımcı olmayı öğretirlerse çocukları büyüdüğünde rahat ederler. Bu görev ve sorumluluklar küçük yaşlarda kazandırılmalıdır.
Çocukluk dünyanın neresinde olursa olsun aynıdır. Bir Afrikalı çocuk ile bir Japon çocuk arasında hiçbir fark yoktur. Sadece çevreleri ve coğrafyaları farklıdır. Çocuklar için en önemli şey oyundur. Tabii ki büyüdükçe öncelikler değişir. Oyun döneminde sadece oyuncaklar ve oyun oynamak önemlidir. Okula başladıktan sonra okulda verilen derslerin zamanında yapılması gerekir. Zamanı iyi kullanma da bu dönemde öğretilmelidir. Anne ve babalar çocuklarına iyi örnek olmalıdır: Konuşmasından oturup kalkmasına, okuduğu kitaptan, izlediği filme kadar her şeye dikkat etmelidir. Çünkü çocuklar yaş çimento gibidir, üzerlerine ne düşse iz bırakır. Yani çocukluk dönemi insan hayatında en önemli dönemdir. Yeterli bir eğitim ile çocuklarımıza güzel alışkanlıklar kazandırabiliriz. Biz aileler, çocukluk döneminin önemini kavrayıp dikkat edersek geleceğe sorumluluklarını bilen bir nesil yetiştirebiliriz.
Çocukluğumuz zamanla geride kalırken dünyada olup bitenler dikkatimizi çekmeye başlar. Dünyayı farklı bir biçimde sorgulamaya başlarız. Büyüklerin dünyasında anlayamadıklarımız mutlaka olacaktır. Kendi penceremizden değerlendirdiğimiz bazı düşünceleri değiştirmek de isteyebiliriz. Değiştiremediklerimizi gördükçe çocukluğumuza olan özlemimiz artar. Arada çocukluğumuz aklımıza gelerek “Ne güzel günlerimiz vardı.”diye düşünürüz.
Çocukluktan bu kadar bahsettikten sonra bizim de bir zamanlar çocuk olduğumuzu ve içimizde hâlâ o çocuğun var olduğunu unutmayalım. Hatta arada bir çocukluk yapalım, mutlu olalım.