Anılarım-161

Doç.Dr.İbrahim KOÇ 49ibkoc@gmail.com

     AMASYA GEZİSİ
Çorum Mühendislik Ölçmeleri Sempozyumu vesilesiyle bir araya geldiğimiz, YTÜ eski rektörü hocam Prof. Dr. Turgut Uzel, Harita Mühendisliği Bölüm Başkanımız Prof. Dr. Halil Erkaya ve ben bu sempozyumda bildiri sunumlarımız yaptıktan sonra Çorum ve çevresini daha yakından tanıma düşüncesindeydik. Hitit Üniversitesi Rektörü Prof. Reha Metin Alkan, başta YTÜ rektörü Prof. Dr. Turgut Uzel olmak üzere, bölüm başkanımız Prof. Dr. Halil Erkaya ve benim için bir araç ve şoför tahsis ederek çevre gezisi yapmamıza olanak sağladı. Bu geziye her üçümüzün eşleri de dahildi. Kendi aramızda Amasya’yı görmeye karar verdik. Her üçümüz Harita Mühendisliği Bölümü Ölçme Tekniği Anabilim Dalı öğretim üyesiydik. Yıllarca Turgut Uzel hocamla bazı dersleri birlikte yürütmüş hocama yardımcılık etmiştim. Halil bey ile yıllarca ayni odayı birlikte kullanmıştık. Ailece görüştüğümüz ve değer verdiğim iyi anlaştığım arkadaşlarımdan biriydi.                                                                                                                                                    
O gün Çorum’dan yüz on kilometre mesafe bulunan Amasya’ya geldik. Amasya içinden Yeşilırmak’ın geçtiği bir vadi içine kurulmuştur. Nüfusu 337800 dür. Yüzölçümü: 5701 kilometrekaredir. Amasya aynı zamanda Osmanlı İmparatorluğuna padişahlık yapan şehzadelerin yetişmesinde bir okul görevi yapmıştır. Nehir kenarında şehzadelik yapan padişahların büstleri ve tanıtım yazıları bulunmaktadır. Bunlar: Yıldırım Bayezid, Çelebi Mehmed (I. Mehmed), II. Murad, Fatih Sultan Mehmed (II Mehmed), II Bayezid, Yavuz Sultan Selim, III. Murad tır.
Amasya aynı zamanda Pontus Krallığı’na başkentlik yapmıştır. Bu krallık MÖ 281 ile MS 62 yılları arasında hüküm sürmüştür. Tarihçiler, bu krallığın hakimiyet alanın Samsun, Ordu,   Giresun, Trabzon, Amasya, Gümüşhane, Tokat, Bayburt olduğunu belirtmektedirler. Pontus kralı II Farnekes MÖ 48 yılında Zela’da (Zile) Roma İmparatoru Sezar’a yenilmiştir. Sezar, “Veni, Vidi, Vici” (geldim, gördüm, yendim) sözlerini bu zaferden sonra söylemiştir [*].  Pontus kültürü, Yunan, Antik Anadolu, Pers kültürlerinin harmanlanmış halidir. Amazonlar Pontus’un yerli halklarından biridir. Amasya’nın Pontus Devleti’nin başkenti olmasından sonra Yeşilırmak Vadisi’nin kıyısında bulunan Harşena Dağı’nın güney yamacına anıtsal kaya mezarları inşa edilmiştir. Burada 5 krala ait kaya mezarı bulunmaktadır. MÖ 266 da yapılmaya başlanmıştır. Bu kaya mezarları, şehir içindeki nehir kenarından görülmektedir.
Ayrıca Yeşilırmak boyunca Yalı Evleri izleyenlere görsel bir şölen sunmaktadır. Hazeranlar konağı bu evlerden biridir. 19.yüzyıl sivil mimarlık örneği yapılar arasında özel bir yeri ve önemi olan Hazeranlar Konağı,1865 yılında Amasya Mutasarrıfı Ziya Paşa’nın defterdarı Hasan Talat Efendi tarafından yaptırılmıştır. Hasan Talât Efendi Arnavutluk’ta görevlendirilince bu konağı ablası Hazeran hanıma bağışlamıştır. Hazeran Hanım’ın uzun yıllar burada yaşamasından dolayı konak,“Hazeranlar” adını almıştır. 1983 yılında Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğü’nce restorasyonu yapılarak etnografik eserlerin teşhir edildiği “Etnografya Müzesi “olarak ziyarete açılmıştır. Eşim Emine Hanım rehberliği sırasında Japon grubuna bu konağı gezdirirken, ebeveyn odasındaki cibinliği çok beğenmiş ve yatağımıza da benzer cibinlikten yaptırmıştır.
Ayrıca, Amasya’da Ferhat ile Şirin Aşıklar Müzesi, turistlerin ziyaret ettikleri yerlerden birisidir. Biz de bu müzeyi ziyaret ettik. Efsane şöyledir: Ferhat nakkaştır. Şirin, Amasya sultanı Mehmene Banu’nun kız kardeşidir. Sarayda nakkaşlık (ressam, hattat) yaparken Şirin’le karşılaşır ilk görüşte birbirlerine âşık olurlar. Gizli gizli görüşürler. Belli bir süre sonra Ferhat, Mehmene Banu’ya dünürcü gönderir. Sultan, kızı vermek istemez. İpe un sermek için Amasya şehrine dağları delip su getirirse kızı vereceğini söyler. Ferhat külüngünü (ucu sivri taşçı kazması) alıp dağları delmeye başlar. İşin sonuna doğru sultan, Ferhat’ın suyu getireceğine inanmaya başlar ama yine kızı vermek istemez. Şirin’in öldüğü yalanını ulaştırmak için yaşlı hanımı Ferhat’ın yanına gönderir. Hanım iş başındaki Ferhat’a haberi söyler. Ferhat çok üzülür ve Şirin ‘siz bu dünyada yaşamanın bir anlamı yok deyip elindeki kazmayı havaya fırlatır. Fakat kazma kafasına düşer ve ölür. Haberi duyan Şirin koşarak Ferhat’ın yanına gelir ve onun öldüğünü görünce kendisini kayalardan atarak hayatına son verir. Bu aşıkların ve tüm birbirine âşık olup kavuşamayanlar adına bu müze yapılmıştır. [**]
Amasya Şehrinin, Kurtuluş Savaşı öncesi önemli kararların alındığı, ülkenin düşmanlardan kurtulmasının bir nevi yol haritasının yapıldığı bir şehirdir. Bu kararlar büyük kurtarıcı Mustafa Kemal Atatürk önderliğindeki bir heyet tarafından 22 Haziran 1919 tarihinde yayımlanmıştı.
18 Ekim 2014 günü grubumuzla birlikte güzel bir Amasya gezisinden sonra tekrar Çorum’a döndük. Ertesi gün Merzifon hava alanından kalkan uçakla İstanbul’a ulaştık.                     
[*] Hazel, J.:  Who’s who in the greek world. s. 179                                                               [**] Şehzadeler Şehri Amasya, Amasya Belediyesi Kültür Yayınları,2014
 
Grup fotoğrafımız. Direğin arkasında Hazeranlar konağı ve kayaya oyulmuş kral mezarları.