Kıyıya Vuran İnsanlık

Cüneyt AYBEY caybey@mynet.com

02 Eylül Çarşamba günü sabahı tüm Türkiye bir fotoğraf karesi ile yıkıldı. Bodrum sahillerinde henüz 3  yaşlarında bir erkek çocuğun cansız bedeni kıyıya vurdu. Bu fotoğraf beni derinden sarstığı gibi eminim hepinizi de etkilemiştir. Aslında o sahile vuran o küçük çocuğun bedeni değildi. Çünkü melekler o masum, günaha bulaşmamış dünyanın kiriyle kirlenmemiş, dünyanın kötülükleriyle pislenmemiş Müslüman yavrusunu elbette Cennet-i alaya taşımışlardır.
O sahile vuran aslında bizim insanlığımızdır. İnsanlığımızın öldüğünün, vicdanımızın karardığının, ruhumuzun ve kalbimizin çürüdüğünün resmidir. Tüm dünyanın insanlığını kaybettiğinin fotoğrafıdır.
            Üzerinde kırmızı tişörtü, altında lacivert şortu ve ayağında ince ayakkabısı çıkmamış ve bir şey olmamış halde kıyı vuran bu masum yavru sanki ölmemiş, denizde boğulmamış da yüzüstü denizde oynarken uyuya kalmış gibiydi. Fotoğrafta o kadar canlı, o kadar parlak ve o kadar nurlu  görünüyordu.
O fotoğrafı gördükten sonra artık vicdanımız  demeli ki, 'Öyle bir ağlasam ki  öyle bir ağlasam ki çocuklar size hiç gözyaşı kalmasa,   öyle bir aç kalsam ki, çocuklar size hiç açlık kalmasa. Öyle bir ölsem,   öyle bir ölsem ki çocuklar size hiç ölüm kalmasa.'
            Bu hesabın altından nasıl kalkarız, ne ederiz bilemiyorum. 'Komşusu aç yatarken tok olan bizden değildir.' Diyen Efendiler efendisine (sav) biz nasıl ümmet olacağız. Bu halimizle mi? Çürümüş gönüllerimizle mi, kararmış kalplerimizle mi, ölmüş vicdanlarımızla mı? Çok merak ediyorum. Biz nasıl hesap vereceğiz?
            Daha yazacak o kadar çok cümlem vardı. Ama boğazım düğümlendi. Artık ne bir şey söyleyebileceğim, ne bir şey yazabileceğim. Gece yatağa yattığımda o masum yavrunun bedeni gözümün önüne geliyor. Artık bir şey söylemeye takatim yetmiyor. Bu vaziyette dilim la'l oldu, kelimelerim sustu ve kalemim kurudu.