Röportaj Serisi-14: Konuk = Prof.Dr.Abdurrahman Nazif Çatık (İktisat Teorisi)

Mert AKAR akarmert2015@gmail.com

 Tüm okurlara merhabalar. 2025 yılının son röportajımda, on dördüncü konuk olarak; Ege Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, İktisat Bölümü İktisat Teorisi Anabilim Dalı öğretim üyesi ve aynı zamanda Anabilim Dalı Başkanı, keza ekonometri üzerine yaptığı çalışmalarla literatüre çok önemli katkıları bulunan Sayın Prof. Dr. Abdurrahman Nazif Çatık gibi çok değerli bir isim konuğum olacaktır. Röportaj teklifimi kırmayıp kabul ettiği için kendilerine teşekkür ederim. Hocam, izninizle sorularıma geçmek istiyorum.  
Soru 1: Saygıdeğer hocam, öncelikle nasılsınız? Akademi dışında hayatınız nasıl geçiyor ve sizi ekonometri ile iktisat alanına yönelten en önemli şey neydi?
Cevap 1: Çok teşekkür ederim, iyiyim. Akademi dışında zamanımı aileme vakit ayırarak geçiriyorum.  Lisans olarak iktisadı seçmem bilinçli bir tercihti ancak akademisyenliği bilerek tercih ettiğimi söyleyemem. Mülkiye’den mezun olduktan sonra her mezun gibi kamu sınavlarına hazırlanmaya başlamıştım. Ege Üniversitesi İktisat Bölümü yüksek lisansına başladıktan sonra akademisyenliğe ilgi duymaya başladım ve iktisat alanında ampirik araştırmalara olan ilgim artmaya başladı. Beni bu alana yönelten en önemli neden, sayısal yöntemlerle ekonomik olayları anlayabilme ve tahmin edebilme imkanıydı. Özellikle Türkiye gibi gelişmekte olan bir ülkenin ekonomik dinamiklerini anlamak ve bu bilgiyi politika yapıcılara aktarabilmek beni bu alana çekti.
Soru 2. Özellikle Türkiye ekonomisindeki dalgalanmalar ve krizleri araştırıyorsunuz. Bunlar sıradan insanın cebini ve günlük hayatını nasıl etkiliyor sizce?
Cevap 2:Türkiye ekonomisindeki dalgalanmalar, özellikle enflasyon ve döviz kuru oynaklığının, vatandaşların günlük hayatını doğrudan etkisi bulunmaktadır. Çalışmalarda da görüldüğü  gibi, döviz kurunda petrol fiyatlarındaki değişimler Türkiye’de önemli enflasyonist etkilere sahip. Söz konusu artışlar vatandaşların nihai tüketimine konu olan tüm mal ve hizmetlerin fiyatlarında artış olarak kadar her alanda hissediliyor. Enflasyon toplumun her kesimini olumsuz yönde etkilemekle birlikte özellikle düşük gelir grubundaki aileler bu dalgalanmalardan en çok etkilenen kesimlerdir. 
Soru 3: Yabancı firmaların Türkiye'deki üretim ve işgücü üzerindeki etkilerini araştırmışsınız. Bu çalışmalar, halkın hayatında ne gibi farklar yaratıyor?
Cevap 3: Bu çalışma doğrudan yabancı yatırımların verimlilik üzerinde olumlu ve istatistiksel olarak anlamlı etkiler sahip olduğunu göstermektedir.  Çalışma sonuçlarına göre yabancı firmalar Türkiye'de sadece istihdam yaratmakla kalmıyor, aynı zamanda teknoloji transferi ve verimlilik artışı da sağlıyor. Bu durum, yerel firmaların rekabet gücünü artırarak daha kaliteli ürünler ve daha iyi ücretler anlamına geliyor. Bu nedenle ülkemizde kısa vadeli sermaye girişlerinden ziyade doğrudan yabancı yatırımları özendirici politikalar izlememiz gerekiyor. 
Soru 4: Döviz kuru değişiklikleri fiyatları ne kadar etkiliyor? Biz normal vatandaş olarak bunu daha iyi nasıl anlayabiliriz?
Cevap 4: Döviz kurundaki artışların enflasyon üzerinde doğrudan ve dolaylı etkileri bulunmaktadır ve bu geçiş etkisi olarak adlandırılır. Döviz kurundaki artışlar piyasa üzerinde zincirleme reaksiyonlara neden olmakla birlikte ilk olarak ithal girdi kullanan sektörlerde fiyatlara hızla yansıyor. Basit bir örnek: dolar kuru yükseldiğinde akaryakıt fiyatları artar, bu da nakliye maliyetlerini artırarak tüm ürünlerin fiyatını etkiler. Vatandaşlar bunu market alışverişlerinde, elektrik faturalarında ve ulaşım maliyetlerinde hemen hisseder.
Soru 5: Telefon ve internet kullanımı gibi günlük konularda yaptığınız araştırmaların sonuçları halkımızın hayatını nasıl etkiliyor?
Cevap 5:Telekomünikasyon sektöründeki çalışmada, operatörlerin fiyatlandırma stratejilerini ve tüketici tercihlerini analiz edilmiştir. Bu tür araştırmalar, düzenleyici kurumların daha adil fiyatlandırma politikaları geliştirmesine yardımcı oluyor ve sonuçta vatandaşlar daha uygun fiyatlı iletişim hizmetlerine erişebiliyor.
Soru 6: Araştırmalarınızda Türkiye'de veriye ulaşmak kolay mı? Veri bulmakta zorlandığınızda ne yapıyorsunuz?
Cevap 6: Türkiye'de veri erişimi bazen zorlu olabiliyor. Bu durumda uluslararası veri tabanlarını kullanıyor, farklı kaynaklardan veri topluyor ve mümkün olduğunda kendi veri setlerimi oluşturuyorum. Üniversitemiz son yıllarda veri tabanlarına erişim konusunda  önemli imkanlara sahip hale geldi. Bu konuda üniversite yönetimimize teşekkürü bir borç biliyorum. Bu veri tabanları olmasaydı bu yayınların çoğunu yapmamız mümkün olamazdı. Akademik işbirlikleri de veriye ulaşım açısından çok değerli.
Soru 7: Hocam, özellikle çok atıf alan çalışmalarınızda öne çıkan mekânsal ekonometrik analizler ve zaman serisi tahmin yöntemleriniz, literatürde önemli bir yer edindi. Bu yöntemleri geliştirirken sizi en çok zorlayan kavramsal veya teknik aşama ne oldu?
Cevap 7: En zorlu aşama, teorik modelleri ülkelerin kendine özgü ekonomik yapısına uyarlamaktı. Bugün Türkiye ekonomisi için en güçlü sinyalleri veren göstergeler arasında döviz kuru oynaklığı, petrol fiyatları ve jeopolitik risk endeksleri yer almaktadır. Dolayısıyla istikrarlı bir ekonomi için bu faktörleri dikkate alan politikaları geliştirmek gerekiyor. 
Soru 8: Gençler ekonometri ve iktisada ilgi duymak istediklerinde nereden başlamalı? Bu alanda sık yapılan hatalar nelerdir ve nasıl önlenebilir?
Cevap 8: Birinci şart son dönemdeki çalışmaları takip edebilmek için iyi bir yabancı dil bilgisine sahip olmak. İktisat alanında akademik kariyer hedefleyen gençlere  matematik ve istatistik temellerini güçlendirmelerini de öneririm. Sık yapılan hatalar arasında veriyi anlamadan model kurmak ve sonuçları ekonomik mantıkla test etmemek var. Pratik uygulamalarla teorik bilgiyi pekiştirmek çok önemli.
Soru 9:  Türkiye'de akademik araştırmaların ve yayınların kalitesini artırmak için sizce en önemli adımlar neler?
Cevap 9: Uluslararası işbirliklerini artırmak, veri erişimini kolaylaştırmak ve genç araştırmacılara daha fazla kaynak sağlamak gerekiyor. Ayrıca araştırmaların politika yapıcılarla buluşturulması da kritik öneme sahiptir.
Yılın Son Röportaj Sorusu: Son olarak şunu da sormak isterim hocam: Türkiye ekonomisinin geleceğine dair öngörüleriniz nelerdir? Yapay zekâ ve büyük verinin alanınızı nasıl etkileyeceğini düşünüyorsunuz?
Yılın Son Röportaj Cevabı: Son dönemlerde gündemde olan iki önemli gelişme yapay zekaya dayalı dijital dönüşüm ve yeşil ekonomiye geçiş. Türkiye’nin bu konuda önünde eğitim sisteminde önemli bir reforma gittiği takdirde büyüme ivmesini arttıracak önemli fırsatlar bulunmakta. Akademik açıdan değerlendirildiğinde ise  yapay zeka ve büyük veri, ekonometrik modellerimizi çok daha güçlü hale getiriyor. Ancak en büyük risk, dış şoklara karşı kırılganlığımızı Türkiye olarak korumaya devam etmemiz.
Yapay zekâ, araştırmalarımızda veri işleme hızını artırarak daha karmaşık modeller kurmamızı sağlıyor. Ancak yapay zekanın giderek yaygınlaşması halihazırda popüler olan beyaz yakalı işkollarının yok olacak olması nedeni ile önemli dönüşümlere yol açacak. Bu durum ekonominin her alanında yeni politika araçları setlerinin geliştirilmesi ve eğitimin de buna uyarlanmasını gerektiriyor.
  Çok sağ olun var olun hocam. Değerli cevaplarınız için ayrıca teşekkür ederim. Yeni yılda aileniz ve sevdiklerinizle birlikte sağlık, mutluluk, huzur ve başarı dolu bir yıl geçirmenizi; ayrıca bu güzel dileklerimin tüm okurlara da ulaşmasını temenni ediyorum. Tekrar görüşebilmek ümidiyle sizlerle tanışmaktan büyük bir memnuniyet duyduğumu belirtir, saygı, sevgi ve sonsuz teşekkürlerimi sunarım.