Kalbe Dokunan Bir Günün Hikâyesi
Bazı günler vardır; insanın içini usulca ısıtır, yılların tozunu siler ve geçmişi bugünün içine öyle güzel yerleştirir ki… Bugün benim için tam da böyle bir gündü. Yıllardır sadece yazılarıyla tanıştığım Gördesli yazarların Manisa kitap fuarına davetlisi olarak çıktım sabah yollara...
Daha Manisa’ya varmadan beni karşılayan Salih öğretmenin sıcak tebessümüyle güne umutla başladım. Manisa Yunus Emre Belediyesinin konuk edeceği kafeye vardığımızda ise sanki uzun zaman sonra dönülen bir yuva gibi bir sıcaklık karşıladı beni.
Mahallemizin kızı Ayşe, oğlu Sami İlker… Çocukluk yıllarımızdan beri kardeşlerim gibi sevdiğim bu güzel insanlar…
Yanlarında güler yüzleriyle beni karşılayan Gördesli yazar dostlarım…
Ve bir diğer mutluluğum, değerli akrabalarım İbrahim ve Sema Çolak kardeşlerim…
Hepsi, bu buluşmayı benim için daha anlamlı, daha içten ve daha özel kıldı.
Masamda tanıştığım yakışıklı delikanlıyla sohbet ederken adının Avukat Ahmet Özdemir olduğunu öğrendim. “Siz Gördesli misiniz?” diye sorduğumda “Ben Helvacı Mesut Aydın’ın torunuyum,” deyince kalbimde bir kapı açıldı. Ayağa kalktım.
Meğer karşımda duran o genç delikanlı, benim öğrencim Zehra’nın oğluymuş.
Dört yaşına kadar bizim evin alt katında oturmuşlardı. Bahçemizde oynadıkları, kahkahalarının evimize karıştığı o masum günler bir anda zihnimde canlandı. Bazen hayat insanı hiç beklemediği bir anda geçmişinin en güzel köşesine götürüverir ya… İşte o anlardan biriydi.
Kahvaltı boyunca paylaşılan tebessümler, sohbetin içtenliği, Gördesli olmanın verdiği o tanıdık sıcaklık gönlümü bürüdü. Aynı toprağın çocuğu olmak, aynı kültürün suyunu içmek… hepsi bugünü daha da anlamlı kıldı.
Gördesli yazar dostlarım, bizlere eşlik eden hemşehrilerimiz, akrabalarım ...
Sizlerle geçen bu gün, ömrümün en özel sayfalarından biri olarak kalbime yazıldı.