Bizim Oralarda Yeni Yıl
Bizim oralarda her günün ayrı bir güzelliği vardı. Paylaşılan sevinçler çoğalır, üzüntüler ise paylaştıkça azalırdı. İnsan kendini hep güçlü hissederdi; çünkü arkasında onu sevenlerin varlığını bilirdi.
Zor bir anında, kapısını çalıp “Bugün başıma neler geldi” diye anlatabileceğin bir komşun mutlaka olurdu. “Olur böyle şeyler, insanın başına gelir geçer, üzülme,” diyerek sırtını sıvazlayan o güç veren dokunuşla insan birden toparlanırdı.
Bizim oralarda ağırbaşlılığıyla, sözü sohbeti dinlenen, akılcı düşünen yüce gönüllü insanlara “Şöyle bir derdim var, ne yapabilirim?” diye gidilir; alınan birkaç cümlelik nasihat bile yüreğe ferahlık verirdi.
Ölenlerin ardından geride kalanları yalnız bırakmayan bir dayanışma vardı. “Şimdi eli ayağı tutmaz, üzüntüsü tazedir,” denilerek komşular sırayla yemeklerle taziyeye gelirdi. Perdesi açılmayan evin kapısı çalınır, “Seni göremedim komşum merak ettim,” diyen güzel insanlar yaşardı. Herkes birbirinden haberdardı; komşunun derdi komşuyu etkiler, sevinci ise çoğalırdı.
Yeni yıl geldiğinde ise herkes vicdan muhasebesine dururdu. “Bu yıl nasıl bir yaşam sürdüm? Neleri yapamadım? Nerede eksik, nerede yanlış yaptım?” soruları adeta bir matematik problemi gibi çözülmeye çalışılırdı. Şükür her an dudaklarımızdaydı; semaya açılan ellerle Allah’a yakarış hiç eksik olmazdı. Her öğün için şükredilir, sofralar bereketle dolar taşardı.
Yılbaşı eğlencesi de sadeydi ama sıcacıktı. Yöresel yemekler hazırlanır, televizyon izlenir, tombala oynanır; eş, dost, akrabayla birlikte yeni yıla girilirdi. Yer sofralarında edilen dualar, söylenen “âmin”ler ruhumuza şifa, sofralarımıza bereket olurdu.
Biz de bu yıl, eskilerde olduğu gibi, ailece aynı sofralarda buluşarak; şükürle oturup şükürle kalkarak yeni yıla başlayacağız. Eski yılın muhasebesini vicdanımızla yapıp, yeni yıla umutla “merhaba” diyeceğiz.
Yeni yıl, bizim oralardaki gibi paylaşmayı, dayanışmayı ve şükretmeyi hayatımızdan hiç eksik etmesin.
Tüm sevdiklerim...