Anadolu'nun Çocukları
Sizler Anadolu’nun çocuklarısınız. 26 Ağustos 1071 tarihinde, Malazgirt’te bir miladı başlatan kahraman ecdadın torunlarısınız. Ve yüzyıllardır Türklükle İslam’ın yoğrulduğu bu bereketli ve verimli toprakların çocuklarısınız.
Sizler kutlu muştuya nail olan ve eski çağı kapatıp yeniçağı açanların soyundansınız. En yüksek medeniyeti kuran ve en büyük devleti yaşatanların torunlarındansınız. Destan ve şiirle büyüyen, sanat ve zanaatla yetişen, aşk ve sevgiyle yaşayanların çocuklarısınız. Sizler bu kadim topraklarda asırlardır can alıp can veren şühedanın evlatlarısınız. Evlad-ı Fatihansınız. Sizler nerede bir gözü yaşı yetim varsa onun gözyaşlarını silenlerin, nerede boynu bükük bir öksüz varsa onun başını okşayanların çocuklarısınız.
Sizler zulümlere, darbelere, zorbalığa, kumpaslara boyun eğmeyen yiğitlerin oğullarısınız. Sizler her türlü karanlık oyunu bozan, kahpe tuzakları dağıtan cesur adamların çocuklarısınız. Hakkı ve hakikati haykıran, adalet ve merhametle çağları aşan güzel insanların mahdumlarısınız.
Güneş her sabah sizin güzel ülkenizde umutlarla doğar. Kuşlar en güzel şarkılarını sizin cennet vatanınızda söyler. Çiçekler tebessüm ederek en güzel renklerini sizin topraklarınızda açar. Nehirler bu coğrafyada şevkle çoşar. Dağlar ve ovalar her gün sizlere sevinçle bakar. Bunun için Anadolu sizin güzel yurdunuzdur.
Sizler aynı şanlı bayrağın altında toplanan aynı ideallerle istikbale uzanan muhterem bir nesilsiniz. Sizin inancınız pak, yüzünüz ak, elinizde hep sancak huduttan hududa koşanlardansınız siz. Sizler kahraman bir milletin fertlerisiniz. Sizler ilimle bilimle öğrenecek, doğruları ve hakikati arayacak, kitapla edebiyatla yaşayacak ve ülkemizi daha yükseklere taşıyacak kahramanlarımızsınız.
Ey Anadolu’nun çocukları, sizler Büyük Türkiye rüyasını gerçekleştirecek olanlardansınız. Sizleri bin yıllık kahramanlığın verdiği duygularla ve asırlardan süzülüp gelen sevgiyle selamlıyorum. İyi ki varsınız.