Reklam
Reklam
Reklam
Reklam

Gelin Kız Tatlısı Ramazanda Sofraları Süsledi

Altınay Uğur, yaşattıkları geleneği gelecek nesillere aktaracaklarını ifade etti.

Reklam
Gelin Kız Tatlısı Ramazanda Sofraları Süsledi
23 Nisan 2022 - 15:38 - Güncelleme: 23 Nisan 2022 - 15:42
Reklam
Reklam
İlçemizde 150 yıllık geçmişi olan, yöremize has Gelin Kız Tatlısı bu Ramazan ayında da sofraları süsledi. Türkiye'de sadece Gördes’te; Ramazan ayında yapılan ‘Gelin kız' tatlısı geleneksel özelliğiyle dikkat çekiyor.
        50 yıl önce kaynanasından öğrendiği tatlı yapımını her ramazan ayında aksatmadan uygulayan Altınay Uğur, 1800'lü yıllardan beridir süren geleneği yaşattıklarını ve gelecek nesillere aktaracaklarını söyledi.
       Tatlının yapımında un, şeker, yağ, su, maya ve nişasta kullanıldığını, yağda kızartılıp şurup içerisinde bir süre bekletildikten sonra servise hazır hale getirildiğini ifade eden Altınay Uğur, eşiyle birlikte 50 yıldan beri her Ramazan ayında bu geleneği yaşatmaya çalıştıklarını belirtti. Gelin Kız Tatlısının 1828 yılında eski Gördes'te doğan Hasan Basri Hazretleri tarafından günümüze kadar ulaştığı tahmin ediliyor.
       Gördes esnaflarından Helvacı Ahmet Uğur ve Eşi Altınay Uğur, çifti İHA muhabirine yaptığı açıklamada; geleneksel olan Gördes Gelin Kız Tatlısı'nın tarihçesinin 1828 yılında Hasan Basri Hazretleri tarafından yapılmasıyla bugünlere kadar ulaşıldığını söyledi. Altınay Uğur, “Gelin Kız Tatlısını Ramazan ayında 1'inci günü başlayıp 30 gün boyunca yapıyoruz” dedi.
Gelin Kız tatlısının da nişanlı çiftler için yapılmaya başlandığını aktaran Altınay Uğur, “Nişanlı olan çiftlerden damat tarafı Gelin Kız Tatlılarını tepsilere alırlar. Bir tepsi alırlardı. Şimdiki gibi kaselerde değil onlara özel itinayla tepsi hazırlardım. ‘Bu gelin kıza gidecek derlerdi' ve gelin kız tarafı damat tarafı birinci derece yakın akrabalarını toplayıp tabi bunun yanında Gördes'e has yemekler ardından gelsin tatlılarımız. O tatlılar öyle güzel yenirmiş ki o zamanlar öyle büyük kalabalıklarla yer sofrasında yenirmiş. Uğur ailesi olarak bu meslekte kayınvalidem 60 yıl yaptı, ondan öncesini bilmiyorum. Ben de 50 yıldan bugüne yapıyorum. Yani 110 yıldır bu gelenek devam ediyor. Biz 3'ncü kuşağız. Aile olarak bireysel çalışıyoruz. Herkesin kendine ait mekanları var. 4'üncü kuşaklarımız bu geleneği devam ettirecek” diye konuştu.
Reklam
Reklam
Reklam
Bu haber 3098 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum