Reklam
Reklam
Yaşar ATLI

Yaşar ATLI


Şem ve Pervane

08 Mart 2019 - 14:25

Mevlana Celaleddin-i Rumî yanmayan yakamaz, der. Bu cümle Mevlana'nın da bütün fikriyatının mottosu gibidir. Sufiler bunu tatmayan bilmez şeklinde ifade etmişler. Ölmeden önce ölünüz veya ölmeden önce olunuz ya da olmadan önce ölünüz de diyebiliriz. Gazali ilme'l-yakin, ayne'l-yakin, hakka'l-yakin şeklinde formüle etmiş. Herkes kendi dilince ifade etmiş anlaşılan. Yunus ise şöylece söylemiş:
Menzili ırak bu yolun bu yola kim varası
Müşkili çok bu halün bunu kim başarası.
Hepsi de şu kudsi hadisin şerhi olsa gerek. 'Kul bana nafilelerle yaklaştıkça onun gören gözü, işiten kulağı, tutan eli olurum.' Bunlar hep fena makamında söylenmiş sözler. Cümlenin maksudu bir amma rivayet muhtelif.
Şem ve pervanenin hikayesi işbu muhtelif rivayetlerden biridir.
Bir zamanlar dört kelebek ateşin sırrını çözmeye karar vermişler, sonra hep beraber yanan bir ateşin yanına gitmişler.
Aralarında konuşurlarken birinci kelebek:
- 'Önce ben gideceğim ve ateşin sırrını çözüp size de söyleyeceğim' demiş ve gitmiş...
Şöyle bir ateşin etrafında dolanmış, gelmiş. Arkadaşlarına:
- 'Ben ateşin sırrını çözdüm: Ateş ışık yayan bir şeydir' demiş...
Kelebekler buna ikna olmamışlar. Ateşin bundan daha büyük bir sırrının olduğunu düşünmüşler.
Sonra ikinci kelebek gitmiş.
Ateşe biraz daha yaklaşarak bir tur atmış ve gelmiş. Arkadaşlarına:
- 'Ben çözdüm ateşin sırrını: Ateş ısı veren bir şeydir' demiş.
Kelebekler buna da ikna olmamışlar.
Bu defa üçüncü kelebek gitmiş.
Üçüncü kelebek biraz daha cesaretliymiş. Ateşe yaklaşmış, o kadar yaklaşmış ki ateşin alevi kelebeğin kanatlarını yalayıp geçmiş. Kelebek döndüğünde arkadaşlarına:
- 'Asıl ben, ben çözdüm ateşin esrarını' demiş büyük bir heyecanla...
- 'Ateş, yakıcı bir şey' demiş.
Dördüncü kelebek ikna olmamış bir türlü. Ateşin asıl sırrının bu olmadığını düşünmüş inatla. Birden arkadaşlarının yanından ayrılmış ve ateşe doğru gitmeye başlamış. Arkadaşları ne olduğunu anlayamamışlar bile. Sadece izlemeye başlamışlar. Dördüncü kelebek önce ateşin etrafında bir tur atmış. Sonra bir tur daha ve bir tur daha. Her seferinde ateşe daha çok yaklaşıyormuş. Artık o kadar çok yaklaşmış ki alevler kanatlarını kavurmaya başlamış. Ateşin etrafında son bir kez daha dönmüş ve ateşin içine kendisini bırakmış. Küçük bir parıltı yanıp sönmüş ateşin içinde...
Ateşin hakikatte ne olduğunu sadece bu kelebek anlıyor tabi ki. Geri gelip arkadaşlarına ateşin ne olduğunu anlatamıyor, zaten anlatması da gerekmiyor...
Hisse:
Bizler de hayatımız boyunca bir şeyleri anlamaya çalışırız ve bunu da üç kelebek gibi yapmaya çalışırız. Yani hepimiz dördüncü kelebeğin yaşantısını isteriz ama üç kelebeğin hayatını yaşayıp dururuz.

Bu yazı 1469 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum